civil - English Turkish Sentences
English Turkish
civil sivil adj.
  • The way we approach international problems has to be in the form of civil crisis management.
  • Uluslararası sorunlara yaklaşımımız sivil kriz yönetimi şeklinde olmalıdır.
  • We urgently need a proper legal base for the civil dialogue.
  • Sivil diyalog için acilen uygun bir yasal zemine ihtiyacımız var.
  • The war on terror must not become an onslaught on civil liberties.
  • Terörle mücadele sivil özgürlüklere yönelik bir saldırıya dönüşmemelidir.
Show More (45)
civil medeni adj.
  • He can't even manage to be civil.
  • Medeni davranmayı bile beceremiyor.
  • Then we look at civil and political rights.
  • Daha sonra medeni ve siyasi haklara bakıyoruz.
  • There is no genuine forum protecting human rights and the civil and political rights of the European citizens.
  • İnsan haklarını ve Avrupa vatandaşlarının medeni ve siyasi haklarını koruyan gerçek bir forum bulunmamaktadır.
Show More (7)
civil kamu adj.
  • It is the opposite, absorbing the civil servants of many countries into one vast centralised nexus.
  • Bunun tam tersi birçok ülkenin kamu görevlilerini tek bir büyük merkezi bağlantıda toplamaktır.
  • Another point regards civil expenditure.
  • Bir başka nokta da kamu harcamaları ile ilgili.
  • There is an urgent need for appropriate instruction and training of civil servants at these levels.
  • Bu seviyelerdeki kamu görevlilerinin uygun şekilde eğitilmesi ve bilgilendirilmesi acil bir ihtiyaçtır.
Show More (2)
civil kibar adj.
  • That's very civil of you.
  • Çok kibarsınız.
  • I will write him a civil answer.
  • Ona kibar bir cevap yazacağım.
Show More (-1)
civil adj.
  • The recent conflicts can evolve into civil war.
  • Son zamanlarda yaşanan çatışmalar savaşa dönüşebilir.
Show More (-2)
civil medeni hukukla ilgili adj.
  • As it's a civil case, he won't go to prison.
  • Medeni hukuk davası olduğu için adam hapse girmeyecek.
Show More (-2)
civil sivil toplum (kuruluş, örgüt) adj.
  • The event will be held by a civil organization.
  • Etkinlik bir sivil toplum kuruluşu tarafından düzenlenecektir.
Show More (-2)
civil nazik adj.
  • That's very civil of you.
  • Çok naziksin.
Show More (-2)