Tureng - co-worker - English Turkish Sentences

History

	English	Turkish
1	co-worker	iş arkadaşı	n.
	Dan got a lucky cat figurine from a co-worker for his birthday. Dan doğum günü için bir iş arkadaşından şanslı bir kedi heykelciği aldı. Dan seriously injured a co-worker with his chainsaw. Dan elektrikli testeresiyle bir iş arkadaşını ciddi şekilde yaraladı. She trusted a co-worker. Bir iş arkadaşına güvendi. She gave a lift to a co-worker. O bir iş arkadaşını arabayla götürdü. Dan got a lucky cat figurine from a co-worker for his birthday. Dan doğum günü için bir iş arkadaşından şanslı kedi heykelciği aldı. A brawl broke out between Dan and a co-worker. Dan ve bir iş arkadaşı arasında kavga çıktı. Tom injured a co-worker. Tom bir iş arkadaşını yaraladı. She gave a lift to a co-worker. Bir iş arkadaşını arabasına almış. Show More (5)
2	co-worker	meslektaş	n.
	He works really hard, and his co-workers respect him for it. O gerçekten çok çalışıyor ve onun meslektaşları bunun için ona saygı duyuyor. Sami harassed some of his female co-workers. Sami kadın meslektaşlarından bazılarını taciz etti. She trusted a co-worker. O bir meslektaşa güvendi. Tom is one of Mary's co-workers. Tom Mary'nin meslektaşlarından biri. Sami made fun of his female co-workers. Sami, kadın meslektaşlarıyla dalga geçti. Show More (2)