|
- I promise you I'll come early.
- Sana söz veriyorum, erken geleceğim.
- They came early so they wouldn't miss the prelude.
- Prelüdü kaçırmamak için erken geldiler.
- Tom came early.
- Tom erken geldi.
- I take it that we are to come early.
- Anladığım kadarıyla erken gelmemiz gerekiyor.
- He came early in the morning.
- Sabah erkenden geldi.
- The train always came early in the morning.
- Tren her zaman sabah erkenden gelirdi.
- I might come early.
- Ben erken gelebilirim.
- He came early, as he had been asked to do.
- Erken gelmesi istendiği için, erken geldi.
- Why did you come early?
- Niçin erken geldin?
- He promised me to come early.
- O, erken gelmek için bana söz verdi.
- He promised me he would come early.
- Erken geleceğine söz vermişti.
- I told you to come early.
- Sana erken gelmeni söyledim.
- I came early.
- Erkenden geldim.
- Thank you for coming early.
- Erken geldiğin için teşekkür ederim.
- Try to come early.
- Erken gelmeye çalışın.
- Tom promised me he'd come early.
- Tom bana erken geleceğine söz verdi.
- I came early.
- Erken geldim.
- He promised me he would come early.
- O bana erken geleceğine söz verdi.
- Tom promised me that he'd come early.
- Tom bana erken geleceğine söz verdi.
- I was wondering why you came early.
- Neden erken geldiğini merak ediyordum.
- I told her to come early.
- Ona erken gelmesini söyledim.
- You should tell Tom to come early.
- Tom'a erken gelmesini söylemelisin.
- Tom is going to come early.
- Tom erken gelecek.
- Why did you come early?
- Neden erken geldin?
- I'll come early.
- Erken geleceğim.
- I told them to come early.
- Onlara erken gelmelerini söyledim.
- We suggest you come early tonight.
- Bu gece erken gelmenizi öneriyoruz.
- He came early in the morning.
- Sabah erken geldi.
- Spring has come early this year compared with last year.
- Geçen yıla kıyasla bu yıl bahar erken geldi.
- Come early so we can discuss the plans.
- Planları tartışabilmemiz için erken gel.
- I told Tom to come early.
- Tom'a erken gelmesini söyledim.
- Can you come early?
- Erken gelebilir misin?
- Tom was the only one who came early.
- Tom erken gelen tek kişiydi.
- I should've come earlier.
- Daha erken gelmeliydim.
- I'm going to come early.
- Erken geleceğim.
- Come early so we can discuss the plans.
- Erken gel ki planları tartışabilelim.
- Summer has come early.
- Yaz erken geldi.
- Would you mind coming early?
- Erken gelebilir misin?
- Spring has come early this year compared with last year.
- Geçen yılla karşılaştırıldığında, bahar bu yıl erken geldi.
- Tom will come early.
- Tom erken gelecek.
- I came early so I could get a good seat.
- İyi bir yer bulabilmek için erken geldim.
- I should have come earlier.
- Daha erken gelmeliydim.
- Tom is the only one who came early.
- Erken gelen tek kişi Tom'dur.
- Try to come early.
- Erken gelmeye çalış.
- I might come early.
- Erken gelebilirim.
- If only he comes early, we will go out with him.
- Keşke erken gelse de onunla çıksak.
- He came early, as he had been asked to do.
- Kendisinden istendiği gibi erken geldi.
- Tom is the only one who came early.
- Tom erken gelen tek kişi.
- You should have come earlier.
- Daha erken gelmeliydin.
- We suggest you come early tonight.
- Bu gece erken gelmenizi öneririz.
- Spring has come early this year.
- Bahar bu yıl erken geldi.
- I'd like you to come early.
- Erken gelmeni istiyorum.
- Tom promised me he would come early.
- Tom bana erken geleceğine söz verdi.
- Night comes early in January.
- Ocak ayında gece erken gelir.
- I'm coming early.
- Erken geliyorum.
- I came early so I could get a good seat.
- Erken geldim, böylece iyi bir koltuk alabildim.
- I told him to come early.
- Ona erken gelmesini söyledim.
- Tom is hoping you'll come early.
- Tom erken geleceğini umuyor.
- The train always came early in the morning.
- Tren her zaman sabah erken geldi.
Show More (57)
|
