|
- The conference rooms - in particular the large ones - are under-utilised.
- Konferans salonları - özellikle de büyük olanlar - yeterince kullanılmamaktadır.
- I hope that report will include the proposals for two new conference rooms here.
- Umarım bu rapor burada iki yeni konferans salonu için önerileri de içerir.
- Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.
- Ürünleriniz için konferans salonunda bir alan ayarlamak isterseniz lütfen hemen bana bildirin.
- I left my phone in the conference room.
- Ben telefonumu konferans salonunda bıraktım.
- Tom is waiting for you in the conference room.
- Tom konferans salonunda sizi bekliyor.
- I'd like to hold a staff meeting first thing tomorrow afternoon, so could you reserve the conference room?
- Yarın öğleden sonra ilk iş olarak bir personel toplantısı yapmak istiyorum, bu yüzden konferans salonunu ayırabilir misiniz?
- Mayor Tom Jackson made a speech at a hotel conference room.
- Belediye Başkanı Tom Jackson bir otelin konferans salonunda bir konuşma yaptı.
- Tom and Mary sat next to each other at the table in the conference room.
- Tom ve Mary konferans salonundaki masada yan yana oturdular.
- We are decorating the conference room.
- Konferans salonunu dekore ediyoruz.
- Tom is waiting in the conference room.
- Tom konferans salonunda bekliyor.
- Tom is in the conference room.
- Tom konferans salonunda.
- Tom left the conference room.
- Tom konferans salonunu terk etti.
- The others are in the conference room with Tom.
- Diğerleri Tom ile konferans salonunda.
- Tom is sitting in the conference room.
- Tom konferans salonunda oturuyor.
- The club members gathered in the conference room.
- Kulüp üyeleri konferans salonunda toplandılar.
- The shot unleashed panic in the conference room.
- Silah sesi konferans salonunda paniğe yol açtı.
- We are decorating the conference room.
- Biz konferans salonunu dekore ediyoruz.
- Mayor Tom Jackson made a speech at a hotel conference room.
- Belediye Başkanı Tom Jackson bir otelin konferans salonunda konuşma yaptı.
- The club members gathered in the conference room.
- Kulüp üyeleri konferans salonunda toplandı.
- Tom wants you in the conference room.
- Tom seni konferans salonunda istiyor.
- We'll be eating in the conference room today.
- Bugün konferans salonunda yemek yiyor olacağız.
- We'll be eating in the conference room today.
- Bugün konferans salonunda yiyeceğiz.
- The shot unleashed panic in the conference room.
- Atış konferans salonunda paniğe sebep oldu.
Show More (20)
|
