converging - English Turkish Sentences
English Turkish
converging yakınsama n.
  • We are seeing services and manufacturing business starting to converge.
  • Hizmet ve imalat işlerinin yakınsamaya başladığını görüyoruz.
  • Why does the Commission feel that taxes should converge?
  • Komisyon neden vergilerin yakınsaması gerektiğini düşünüyor?
Show More (-1)