|
- Part of the problem over cotton is connected with this.
- Pamukla ilgili sorunun bir kısmı bununla bağlantılıdır.
- We have voted against the Korakas report, on aid for cotton production.
- Pamuk üretimine yardımla ilgili Korakas raporuna karşı oy kullandık.
- Three options are provided for sugar, but only one for olive oil, tobacco and cotton.
- Şeker için üç seçenek sunulurken zeytinyağı, tütün ve pamuk için sadece bir seçenek sunulmuştur.
- Owing to particularly favourable weather conditions, cotton production in Greece was abundant in the 2001-2002 season.
- Özellikle elverişli hava koşulları sayesinde 2001-2002 sezonunda Yunanistan'da pamuk üretimi bol olmuştur.
- Cereals are Turkey's main crop, followed by fruit, vegetables, cotton and tobacco.
- Türkiye'nin başlıca tarımsal ürünü tahıllar olup, onların ardından meyve, sebze, pamuk ve tütün gelmektedir.
- This year's cotton is being harvested as we speak.
- Biz konuşurken bu yılın pamuğu hasat ediliyor.
- Owing to particularly favourable weather conditions, cotton production in Greece was abundant in the 2001-2002 season.
- Özellikle elverişli hava koşulları sayesinde 2001-2002 sezonunda Yunanistan'da pamuk üretimi bereketli olmuştur.
- This does not only apply to cotton and sugar, but also to cereal and meat.
- Bu sadece pamuk ve şeker için değil, tahıl ve et için de geçerlidir.
- Oh no, there is no such excuse in the case of cotton.
- Hayır, pamuk söz konusu olduğunda böyle bir mazeret yoktur.
- Three options are provided for sugar, but only one for olive oil, tobacco and cotton.
- Şeker için üç seçenek sunulurken, zeytinyağı, tütün ve pamuk için sadece bir seçenek sunulmuştur.
- Natural cotton fibers create the optimum sleeping climate for you to enjoy a comfortable and healthy sleep.
- Doğal pamuk elyafları, rahat ve sağlıklı bir uyku çekmeniz için en uygun uyku ortamını yaratır.
- Most of the world's cotton is grown in China, India, the United States, and Pakistan.
- Dünyanın pamuğunun çoğu Çin, Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri ve Pakistan'da yetiştirilir.
- Cotton ranks among the world's most important crops.
- Pamuk dünyanın en önemli ürünleri arasında yer almaktadır.
- The United States is the world's leading cotton exporter.
- Amerika Birleşik Devletleri dünyanın önde gelen pamuk ihracatçısıdır.
- That cloth is made from cotton.
- O kumaş pamuktan yapılır.
- That cloth is made from cotton.
- Bu kumaş pamuktan yapılmış.
- I prefer a cotton blouse.
- Pamuk bir bluzu tercih ederim.
- The export of cotton has increased.
- Pamuk ihracatı arttı.
- This cotton shirt washes well.
- Bu pamuk gömlek kolay yıkanır.
- Most of the world's cotton is grown in China, India, the United States, and Pakistan.
- Dünyadaki pamuğun çoğu Çin, Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri ve Pakistan'da yetiştirilmektedir.
- Cotton ranks among the world's most important crops.
- Pamuk, dünyanın en önemli ürünleri arasında yer almaktadır.
- I prefer a cotton blouse.
- Ben bir pamuk bluz tercih ederim.
- Mali is one of Africa’s largest cotton growers.
- Mali, Afrika'nın en büyük pamuk üreticilerinden biri.
- Mali is one of Africa’s largest cotton growers.
- Mali, Afrika'nın en büyük pamuk yetiştiricilerinden biri.
- These cotton socks bear washing well.
- Bu pamuk çoraplar, yıkanmaya iyi dayanır.
- I punctured my eardrum with a cotton bud.
- Kulak zarımı pamukla deldim.
- We planted peanuts instead of cotton.
- Pamuk yerine fıstık ektik.
- I prefer blouses made from cotton.
- Pamuktan yapılmış bluzları tercih ediyorum.
- We planted peanuts instead of cotton.
- Pamuk yerine yer fıstığı ektik.
- She's wearing a white cotton shirt.
- O beyaz pamuk bir gömlek giyiyor.
- The boll weevil has long plagued cotton crops.
- Koza kurdu uzun zamandır pamuk ekinlerinin başına bela olmuştur.
Show More (28)
|