|
- Cows became cannibals and the animals' nature was no longer taken into consideration.
- İnekler yamyama dönüştü ve hayvanların doğası artık dikkate alınmıyor.
- This is not just about a few cows and sheep.
- Bu sadece birkaç inek ve koyundan ibaret değildir.
- Europe has been producing mad cows, dioxin chickens and other such delights.
- Avrupa deli inekler, dioksinli tavuklar ve benzeri lezzetler üretmektedir.
- In the Netherlands, the cows became ill and measures were taken.
- Hollanda'da inekler hastalandı ve önlemler alındı.
- This is not just about a few cows and sheep.
- Bu sadece birkaç inek ve koyunla ilgili değil.
- Europe has been producing mad cows, dioxin chickens and other such delights.
- Avrupa deli inekler, dioksinli tavuklar ve benzeri lezzetler üretiyor.
- It appears that we have to pay what goes towards cows and wheat but not what goes towards disasters.
- Görünüşe göre ineklere ve buğdaya giden parayı ödemek zorundayız ama felaketlere giden parayı ödemiyoruz.
- BSE is a disease of older cows, primarily older dairy cows.
- BSE yaşlı ineklerin, özellikle de yaşlı süt ineklerinin bir hastalığıdır.
- It appears that we have to pay what goes towards cows and wheat but not what goes towards disasters.
- Görünen o ki, ineklere ve buğdaya giden parayı ödemek zorundayız ama afetlere giden parayı ödemeyeceğiz.
- Cows are grazing in the meadow.
- İnekler çayırda otluyor.
- Cows eat grass.
- İnekler ot yer.
- Cows give us milk and chickens, eggs.
- İnekler bize süt, tavuklar ise yumurta verir.
- Why do cows ruminate?
- İnekler neden geviş getirir?
- They killed our cows.
- İneklerimizi öldürdüler.
- Why are cows sacred in India?
- Hindistan'da inekler neden kutsal?
- Cows supply us with many things we need.
- İnekler bize ihtiyacımız olan pek çok şeyi sağlar.
- He has ten cows.
- Onun on ineği var.
- Cows are considered sacred animals in India.
- İnekler Hindistan'da kutsal hayvanlar olarak kabul edilir.
- Cows have horns.
- İneklerin boynuzları var.
- How many cows do you own?
- Kaç tane ineğiniz var?
- Sami milked cows.
- Sami inekleri sağdı.
- Without a cowherd, the cows wandered in a field where wheat was growing.
- İnekler bir sığır çobanı olmadan buğdayın büyüdüğü bir tarlada dolaşıyorlardı.
- In India, cows are sacred animals.
- Hindistan'da inekler kutsal hayvanlardır.
- Did Marika show you how to milk cows?
- Marika sana inekleri nasıl sağacağını gösterdi mi?
- Cows are, for Hindus, sacred animals.
- İnekler Hindular için kutsal hayvanlardır.
- They're taking us for cash cows.
- Bizi para ineği olarak görüyorlar.
- The cows were moving very slowly through the long green grass.
- İnekler uzun yeşil otların arasında çok yavaş hareket ediyordu.
- Cows give us milk and chickens give us eggs.
- İnekler bize süt, tavuklar da yumurta verir.
- We saw cows grazing in the meadow.
- Çayırda otlayan inekler gördük.
- The cows behind my house only eat tulips.
- Evimin arkasındaki inekler sadece lale yer.
- Cows are sacred animals to Hindus.
- İnekler Hindular için kutsal hayvanlardır.
- Why do cows ruminate?
- İnekler neden geviş getirirler?
- Cows are considered sacred animals in India.
- İnekler Hindistan'da kutsal hayvanlar olarak düşünülür.
- The cows give us good milk.
- İnekler bize iyi süt veriyor.
- You can wait till the cows come home.
- İnekler eve gelene kadar bekleyebilirsin.
- Cows spend hours just chewing their cud.
- İnekler saatlerce geviş getirirler.
- These cows look bored.
- Bu inekler bunalmış görünüyor.
- The cows grazed in the pasture.
- İnekler merada otlandı.
- Cows give us milk and chickens, eggs.
- İnekler bize süt, tavuk ve yumurta verir.
- Tom took a picture of the cows.
- Tom ineklerin fotoğrafını çekti.
- Some good cows have bad calves.
- Bazı iyi ineklerin kötü buzağıları vardır.
- Why are cows sacred in India?
- Neden Hindistan'da inekler kutsaldır?
- The cows escaped from the paddock.
- İnekler padoktan kaçtı.
- Cows give milk.
- İnekler süt verir.
- Did Marika show you how to milk cows?
- Marika sana ineklerin nasıl sağılacağını gösterdi mi?
- The milkmaid is allergic to cows.
- Sütçünün ineklere alerjisi var.
- Why are cows sacred in India?
- İnekler Hindistan'da neden kutsaldır?
- Cows are considered a sacred animal in India.
- İnekler Hindistan'da kutsal bir hayvan olarak kabul edilir.
- Cows like to eat grass.
- İnekler ot yemeyi sever.
- When was the last time you fed the cows?
- En son ne zaman inekleri besledin?
- These cows look bored.
- Bu inekler sıkılmış görünüyor.
- Are you going to cry till the cows come home?
- İnekler eve gelene kadar ağlayacak mısın?
- Cows give their calves milk every morning.
- İnekler her sabah buzağılarına süt verir.
- Cows give us milk.
- İnekler bize süt verir.
- We have ten cows.
- On ineğimiz var.
- There are two cows in the village.
- Köyde iki inek var.
- Some good cows have bad calves.
- Bazı iyi ineklerin kötü buzağıları olur.
- Milk comes from cows.
- Süt ineklerden gelir.
- I have one thousand and five hundred cows.
- Bin beş yüz ineğim var.
- Without a cowherd, the cows wandered in a field where wheat was growing.
- İnekler çobansız, buğday yetişen bir tarlada dolaşıyorlardı.
- There are three cows in the barn.
- Ahırda üç inek var.
- Cows are sacred to Hindus.
- İnekler Hindular için kutsaldır.
- Cows give us milk and chickens, eggs.
- İnekler bize süt, tavuklar da yumurta verir.
- I have three cows.
- Üç ineğim var.
- Cheese is a solid food made from the milk of cows, goats, sheep, and other mammals.
- Peynir, inek, keçi, koyun, ve diğer memelilerin sütlerinden yapılan bir katı gıdadır.
- Tom is feeding the cows.
- Tom inekleri besliyor.
- He has ten cows.
- On ineği var.
- Sami milked cows.
- Sami inek sağardı.
- Cows supply us with milk.
- İnekler bize süt sağlar.
- Sometimes cows are killed by coyotes.
- Bazen inekler çakallar tarafından öldürülür.
- Cows supply us with many things we need.
- İnekler ihtiyacımız olan birçok şey bize verirler.
- The cows seem happy.
- İnekler mutlu görünüyor.
- He raises crops and cows on his farm.
- Çiftliğinde ekinler ve inekler yetiştiriyor.
- He looked at the cows in the fields.
- O, tarladaki ineklere baktı.
- Cows supply milk.
- İnekler süt veriyor.
- The cows graze peacefully.
- İnekler huzur içinde otluyor.
- The cows are on the farm.
- İnekler çiftlikte.
- New Zealand is a country of sheep and cows.
- Yeni Zelanda, koyun ve ineklerin ülkesi.
- The cows are fed antibiotics and hormones.
- İnekler antibiyotik ve hormonla besleniyor.
- The cows behind my house only eat tulips.
- Benim evimin arkasındaki inekler sadece laleleri yiyorlar.
- When was the last time you fed the cows?
- En son ne zaman inekleri beslediniz?
- I have fifteen hundred cows.
- Bin beş yüz ineğim var.
- We saw cows grazing in the meadow.
- İneklerin çayırda otladığını gördük.
- The cows are fed antibiotics and hormones.
- İnekler antibiyotik ve hormonla beslenirler.
- They killed our cows.
- Onlar ineklerimizi öldürdü.
- Cows are sacred to many people in India.
- İnekler Hindistan'daki birçok insan için kutsaldır.
- He looked at the cows in the fields.
- Tarladaki ineklere baktı.
- How many cows are there on this farm?
- Bu çiftlikte kaç inek var?
- Cows provide us with good milk.
- İnekler bize iyi süt sağlar.
- Cows give their calves milk every morning.
- İnekler her sabah buzağılarına süt verirler.
- The cows are eating grass.
- İnekler ot yiyorlar.
- Cows have horns.
- İneklerin boynuzları vardır.
- How many cows are there in the village?
- Köyde kaç tane inek var?
- The cows give us good milk.
- İnekler bize iyi süt verirler.
- Give me one good reason why I should eat cows rather than dogs.
- Köpek yerine inek yemem için bana iyi bir neden söyleyin.
- That old maid can milk all the cows up at the pasture.
- O yaşlı hizmetçi otlaktaki bütün inekleri sağabilir.
- We are apes and not cows.
- Biz maymunuz, inek değil.
- Tom kept two or three cows for the sustenance of his family.
- Tom, ailesinin hayatı için iki ya da üç inek tuttu.
- Cows give us milk, and hens eggs.
- İnekler bize süt, tavuklar da yumurta verir.
- A flying saucer came and took my cows away.
- Bir uçan daire geldi ve ineğimi götürdü.
- Cows give milk.
- İnekler süt verirler.
- Give me one good reason why I should eat cows rather than dogs.
- Köpek yerine neden inek yemem gerektiği hakkında bana iyi bir gerekçe verin.
- Sami got his first job at sixteen, milking cows.
- Sami ilk işine on altı yaşında, inek sağarak başladı.
- How many cows do you own?
- Kaç ineğiniz var?
- Cows give us milk and chickens, eggs.
- İnekler bize süt verir, tavuklar da yumurta.
- Cows are more useful than any other animal in this country.
- İnekler bu ülkedeki diğer tüm hayvanlardan daha faydalıdır.
- The cows escaped from the paddock.
- İnekler padoktan kaçtılar.
- Tom's cows were stolen during the night.
- Tom'un inekleri gece çalındı.
- How many cows are there in the village?
- Köyde kaç inek var?
- That old maid can milk all the cows up at the pasture.
- O yaşlı hizmetçi bütün inekleri çayırda sağar.
- Cows are sacred animals to Hindus.
- İnekler, Hindular için kutsal hayvanlardır.
- The milkmaid is allergic to cows.
- Sütçü kızın ineklere alerjisi var.
- What's the difference between cows and bulls?
- İneklerle boğalar arasındaki fark nedir?
- The cows looked big and docile.
- İnekler kocaman ve uysal görünüyordu.
- You can wait until the cows come home!
- İnekler eve gelene kadar bekleyebilirsin!
- The cows in India are sacred to many people.
- Hindistan'daki inekler birçok insan için kutsaldır.
- Cows are more useful than any other animal in this country.
- İnekler bu ülkede başka bir hayvandan daha faydalıdır.
- Cows supply milk.
- İnekler süt verir.
- Tom has three cows.
- Tom'un üç ineği var.
- Tom watched his cows graze.
- Tom ineklerinin otlamasını izledi.
- A flying saucer came and took my cows away.
- Bir uçan daire geldi ve ineklerimi götürdü.
- Cows provide us with milk.
- İnekler bize süt sağlar.
- Cows are eating grass in the meadow.
- İnekler çayırda ot yiyorlar.
- What's the difference between cows and bulls?
- İnekler ve boğalar arasındaki fark nedir?
- Cows are grazing in the meadow.
- İnekler çayırda otluyorlar.
- Cows give us milk and chickens, eggs.
- İnekler bize süt ve tavuk, yumurta verir.
- The cows grazed in the pasture.
- İnekler merada otluyordu.
- Tom watched his cows graze.
- Tom ineklerinin otlayışını seyretti.
- Cows live on grass.
- İnekler otla yaşar.
- Sometimes cows are killed by coyotes.
- Bazen inekler, koyoteler tarafından öldürülür.
- Cows give us milk and chickens give us eggs.
- İnekler bize süt verir ve tavuklar bize yumurta verir.
- Tom kept two or three cows for the sustenance of his family.
- Tom ailesinin geçimini sağlamak için iki ya da üç inek besliyordu.
Show More (129)
|