1 |
cry over (someone or something) |
(birine/bir şeye) ağlamak |
v. |
|
- We do not want just to cry over more deaths or lament further destruction.
- Sadece daha fazla ölüme ağlamak ya da daha fazla yıkıma ağıt yakmak istemiyoruz.
- He cried over her shoulder.
- Adam onun omzunda ağladı.
- Tom cried over Mike's shoulder.
- Tom, Mike'ın omzunda ağladı.
- It's not worth crying over.
- Ağlamaya değmez.
- She cried over his shoulder.
- Kız onun omzunda ağladı.
- Tom cried over Mike's shoulder.
- Tom Mike'ın omuzunda ağladı.
Show More (3)
|
2 |
cry over (someone or something) |
(biri/bir şey) için ağlamak |
v. |
|
- It is no use crying over spilt milk.
- Dökülen süt için ağlamanın faydası yok.
- People don't cry over spilled milk.
- İnsanlar dökülen süt için ağlamazlar.
Show More (-1)
|