|
- I used a big size cucumber for my salad.
- Salatamda büyük boy bir salatalık kullandım.
- Even compared with the standard European cucumber, that is a sensational success!
- Standart Avrupa salatalığı ile karşılaştırıldığında bile bu muazzam bir başarıdır!
- Chop some lettuce, cucumber, whatever else you might want for your salad.
- Salatanız için biraz marul, salatalık veya başka ne isterseniz doğrayın.
- Chop some lettuce, cucumber, whatever else you might want for your salad.
- Salatanız için biraz marul, salatalık ya da başka ne isterseniz doğrayın.
- I don't eat cucumbers without peeling them.
- Salatalığı soymadan yemem.
- The evening before the wedding, Mary was still calm as a cucumber.
- Düğünden önceki akşam Mary hâlâ bir salatalık kadar sakindi.
- I was as cool as a cucumber.
- Bir salatalık kadar soğukkanlıydım.
- Cucumbers, spinach, broccoli and onions are considered non-starchy vegetables.
- Salatalıklar, ıspanak, brokoli ve soğanlar nişastalı olmayan sebzeler olarak kabul edilirler.
- A cucumber is related to a watermelon.
- Salatalık karpuzla akrabadır.
- What a long cucumber!
- Ne uzun bir salatalık!
- Cucumbers are related to watermelons.
- Salatalıklar karpuzlarla akrabadır.
- I don't eat cucumbers without peeling them.
- Salatalıkları soymadan yemem.
- This is why girls love cucumbers.
- Kızların salatalık sevmesinin nedeni budur.
- I thought I would be nervous, but I was cool as a cucumber.
- Gergin olacağımı düşünmüştüm ama bir salatalık kadar soğukkanlıydım.
- Tom hardly ever eats cucumbers.
- Tom neredeyse hiç salatalık yemez.
- We have squash, tomatoes, cucumbers, carrots, okra and potatoes.
- Bizim kabak, domates, salatalık, havuç, bamya ve patatesimiz var.
- The killer cucumber is sexist.
- Katil salatalık cinsiyetçi.
- Tom grows tomatoes, cucumbers and lettuce.
- Tom domates, salatalık ve marul yetiştiriyor.
- I like cucumbers.
- Salatalığı severim.
- We have squash, tomatoes, cucumbers, carrots, okra and potatoes.
- Kabak, domates, salatalık, havuç, bamya ve patatesimiz var.
- Tom grows tomatoes, cucumbers and lettuce.
- Tom domates, salatalık ve marul yetiştirir.
- I was as cool as a cucumber.
- Bir salatalık kadar havalıydım.
- I eat cucumber.
- Ben salatalık yerim.
- What a long cucumber.
- Ne uzun bir salatalık.
- I am eating a cucumber.
- Ben bir salatalık yiyorum.
- I like cucumbers.
- Salatalık severim.
- Germans have been warned not to eat cucumbers.
- Almanlar salatalık yememeleri konusunda uyarıldı.
- Cucumbers, spinach, broccoli and onions are considered non-starchy vegetables.
- Salatalık, ıspanak, brokoli ve soğan nişastalı olmayan sebzeler olarak kabul edilir.
- I am eating a cucumber.
- Salatalık yiyorum.
- Cucumbers are related to watermelons.
- Salatalıklar karpuzlarla aynı ailedendir.
- This is why girls love cucumbers.
- İşte bu yüzden kızlar salatalığı sever.
Show More (28)
|
