|
- The host served us delicious cookies.
- Ev sahibi bize lezzetli kurabiyeler ikram etti.
- Come on, let's go and eat some delicious hot dogs!
- Hadi, gidip biraz lezzetli sosisli yiyelim!
- I hope we have all been able to fortify ourselves with the delicious Dutch herrings that have been provided for us.
- Umarım hepimiz bizim için sağlanan lezzetli Hollanda ringa balıklarıyla kendimizi güçlendirebilmişizdir.
- This cake is really delicious, isn't it?
- Bu pasta gerçekten lezzetli, değil mi?
- The cookies were delicious.
- Kurabiyeler çok lezzetliydi.
- The coffee was delicious.
- Kahve çok lezzetliydi.
- The apples he sent to me were delicious.
- Bana gönderdiği elmalar lezzetliydi.
- The cook prepares delicious meals.
- Aşçı lezzetli yemekler hazırlar.
- This wine is extremely delicious.
- Bu şarap son derece lezzetli.
- Strawberries aren't only delicious, they're healthy.
- Çilekler sadece lezzetli değil, aynı zamanda sağlıklı.
- The prawn cocktail was delicious.
- Karides kokteyli lezzetliydi.
- This is really delicious.
- Hakikaten lezzetli.
- This food is delicious.
- Bu yemek lezzetli.
- Sami served Layla a delicious dinner.
- Sami, Layla'ya lezzetli bir akşam yemeği hazırladı.
- You bake delicious pies.
- Lezzetli turtalar pişiriyorsunuz.
- Tom said it was delicious.
- Tom onun lezzetli olduğunu söyledi.
- Bananas are delicious.
- Muzlar çok lezzetli.
- This yogurt drink is delicious.
- Bu yoğurtlu içecek çok lezzetli.
- This cake is really delicious, isn't it?
- Bu kek gerçekten lezzetli, değil mi?
- That cake was delicious.
- O kek lezzetliydi.
- Dinner smells delicious.
- Yemek çok lezzetli kokuyor.
- The Italian food was delicious.
- İtalyan yemeği lezzetliydi.
- This smells bad, but it's delicious.
- Kötü kokuyor ama çok lezzetli.
- Dinner was delicious.
- Akşam yemeği lezzetliydi.
- Dinner was delicious.
- Akşam yemeği çok lezzetliydi.
- This food is both nutritious and delicious.
- Bu yemek hem besleyici hem de lezzetli.
- The fish was delicious.
- Balık lezzetliydi.
- It was very delicious.
- O çok lezzetliydi.
- Thank you for taking the trouble to prepare your delicious meals.
- Lezzetli yemeklerinizi hazırlama zahmetine girdiğiniz için teşekkür ederim.
- This water is delicious.
- Bu su lezzetli.
- Watermelon tastes delicious on a hot day.
- Karpuz sıcak bir günde lezzetlidir.
- The food looks delicious.
- Yemek lezzetli görünüyor.
- Tom thought it was delicious.
- Tom bunun lezzetli olduğunu düşündü.
- These cookies are absolutely delicious.
- Bu kurabiyeler kesinlikle lezzetliler.
- Tom said that he'd never eaten such a delicious meal before.
- Tom daha önce hiç bu kadar lezzetli bir yemek yemediğini söyledi.
- This is the most delicious apple.
- Bu en lezzetli elmadır.
- This peanut butter is delicious.
- Bu fıstık ezmesi lezzetli.
- Thank you for the delicious dinner.
- Lezzetli akşam yemeği için sana teşekkür ederim.
- Tom cooked us a delicious meal.
- Tom bize lezzetli bir yemek pişirdi.
- This meal is delicious and cheap.
- Bu yemek lezzetli ve ucuz.
- Tom tasted the soup and said it was delicious.
- Tom çorbanın tadına baktı ve lezzetli olduğunu söyledi.
- My grandmother had a delicious recipe of cod.
- Büyükannemin çok lezzetli bir morina tarifi vardı.
- Tom's cooking was more delicious than I expected.
- Tom'un yemekleri beklediğimden daha lezzetliydi.
- The food looks delicious.
- Yemekler lezzetli görünüyor.
- The apples from the tree behind Tom's house are very delicious.
- Tom'un evinin arkasındaki ağacın elmaları çok lezzetlidir.
- I want to eat something delicious.
- Lezzetli bir şeyler yemek istiyorum.
- The yogurt is delicious.
- Yoğurt lezzetlidir.
- The food was delicious.
- Yemek lezzetliydi.
- This cake is delicious.
- Bu pasta çok lezzetli.
- The collards that you gave me yesterday were delicious.
- Dün bana verdiğin lahanalar lezzetliydi.
- They can't stand passionfruit, but I think it's delicious.
- Onlar çarkıfeleğe dayanamazlar ama bence çok lezzetlidir.
- This is the most delicious apple.
- Bu en lezzetli elma.
- Although natto smells awful, it is delicious.
- Natto kötü kokmasına rağmen, lezzetlidir.
- These pine nuts are delicious.
- Bu çam fıstıkları lezzetli.
- The drinks looked cool and delicious.
- İçecekler güzel ve lezzetli görünüyordu.
- The risotto is delicious.
- Risotto çok lezzetli.
- The apples are delicious.
- Elmalar lezzetli.
- This is really delicious.
- Bu gerçekten çok lezzetli.
- This fish is delicious.
- Bu balık lezzetlidir.
- That was a delicious meal.
- Çok lezzetli bir yemekti.
- The cake looks delicious.
- Pasta çok lezzetli görünüyor.
- This is the most delicious pizza I've ever eaten.
- Bu şimdiye kadar yediğim en lezzetli pizza.
- The drinks looked cool and delicious.
- İçecekler soğuk ve lezzetli görünüyordu.
- It was really delicious.
- Bu gerçekten lezzetliydi.
- Jailson drank a delicious orange juice.
- Jailson lezzetli bir portakal suyu içti.
- My wife has cooked a delicious meal.
- Karım lezzetli bir yemek pişirdi.
- Tomatoes are delicious whether you eat them raw, cooked or braised.
- Domates çiğ de yesen, pişmiş de yesen, kızarmış da yesen lezzetlidir.
- All of it was delicious!
- Hepsi çok lezzetliydi!
- That pizza looks delicious.
- O pizza lezzetli görünüyor.
- I tried a piece of cake and it was delicious.
- Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
- Tom thought Mary's cooking was delicious.
- Tom Mary'nin yemeklerinin lezzetli olduğunu düşündü.
- Hey, this is delicious.
- Hey, bu lezzetli.
- The viand prepared by Nanay is delicious.
- Nanay'ın hazırladığı viand çok lezzetli.
- This orange is delicious.
- Bu portakal lezzetli.
- Was your breakfast this morning delicious?
- Bu sabahki kahvaltınız lezzetli miydi?
- The food is delicious.
- Yemekler çok lezzetli.
- We musn't forget that red wine is delicious with cheese.
- Kırmızı şarabın peynirle çok lezzetli olduğunu unutmamalıyız.
- These oranges taste delicious.
- Bu portakalların tadı çok lezzetli.
- That cake was delicious.
- Pasta çok lezzetliydi.
- Tom ate the delicious meal and thought he must be in heaven.
- Tom lezzetli yemeği yedi ve cennette olduğunu düşündü.
- Thank you for the dinner, it's so delicious.
- Yemek için teşekkürler, çok lezzetli.
- I think this is delicious.
- Bence bu çok lezzetli.
- Tom thought it was delicious.
- Tom lezzetli olduğunu düşündü.
- How delicious!
- Ne kadar lezzetli!
- It was very delicious.
- Çok lezzetliydi.
- His aunt's apple pie was delicious, so he had a second helping.
- Teyzesinin elmalı turtası çok lezzetliydi, bu yüzden ikinci bir porsiyon daha yedi.
- The cake that Tom baked looked really delicious.
- Tom'un pişirdiği kek gerçekten lezzetli görünüyordu.
- That cake is delicious.
- O pasta çok lezzetlidir.
- This couscous is good and delicious.
- Bu kuskus güzel ve lezzetli.
- The rice is delicious.
- Pilav çok lezzetli.
- This pizza is delicious.
- Bu pizza çok lezzetli.
- I can't remember the last time I had a meal this delicious.
- En son ne zaman bu kadar lezzetli bir yemek yediğimi hatırlamıyorum.
- To make love is the world's most delicious thing.
- Sevişmek dünyanın en lezzetli şeyidir.
- My father will cook me a delicious meal tomorrow morning.
- Babam yarın sabah bana lezzetli bir yemek pişirecek.
- It's quite delicious.
- Oldukça lezzetli.
- What Tom ate was delicious.
- Tom'un yediği çok lezzetliydi.
- That smells delicious.
- Çok lezzetli kokuyor.
- The challah was so delicious that I just had to ask her for the recipe.
- Challah o kadar lezzetliydi ki ondan tarifini istemek zorunda kaldım.
- All of it was delicious!
- Onların hepsi lezzetliydi!
- Tom loved his aunt Mary and her delicious potato salad.
- Tom, Mary teyzesini ve onun lezzetli patates salatasını çok severdi.
- The fish was delicious.
- Balık çok lezzetliydi.
- How delicious!
- Nasıl da lezzetli!
- This is really delicious soup, isn't it?
- Bu gerçekten lezzetli bir çorba, değil mi?
- Our delicious coffee is made from freshly roasted coffee beans.
- Lezzetli kahvemiz taze kavrulmuş kahve çekirdeklerinden yapılır.
- This soup is delicious.
- Bu çorba çok lezzetli.
- The apples that he sent to me were delicious.
- Bana gönderdiği elmalar lezzetliydi.
- Everything smells so delicious.
- Her şey çok lezzetli kokuyor.
- She made a delicious meal for him.
- Onun için lezzetli bir yemek yaptı.
- Everything is delicious.
- Her şey lezzetli.
- The pie was delicious.
- Turta çok lezzetliydi.
- Sushi is delicious.
- Suşi lezzetli.
- This is the most delicious pizza I've ever eaten.
- Bu şu ana kadar yediğim en lezzetli pizza.
- Aren't cookies delicious?
- Kurabiyeler lezzetli değil mi?
- Was your breakfast this morning delicious?
- Bu sabah kahvaltın lezzetli miydi?
- These cookies are delicious.
- Bu kurabiyeler lezzetliler.
- Strawberries aren't only delicious, they're healthy.
- Çilekler sadece lezzetli değil, sağlıklılar.
- The tea is really delicious.
- Çay gerçekten lezzetli.
- This orange is really delicious.
- Bu portakal gerçekten çok lezzetli.
- Tom thought Mary's cooking was delicious.
- Tom, Mary'nin yemeklerinin lezzetli olduğunu düşündü.
- Autumn is when food is especially delicious.
- Sonbahar, yemeklerin özellikle lezzetli olduğu zamandır.
- My father made me a delicious lunch.
- Babam bana lezzetli bir öğle yemeği yaptı.
- This fish is delicious.
- Bu balık çok lezzetli.
- The collards that you gave me yesterday were delicious.
- Dün bana verdiğin karalahana çok lezzetliydi.
- Thank you for the dinner, it's so delicious.
- Akşam yemeği için teşekkürler, çok lezzetli.
- This orange is really delicious.
- Bu portakal gerçekten lezzetlidir.
- Hey, this is delicious.
- Hey, bu çok lezzetli.
- My father is going to prepare some delicious food for me tomorrow.
- Yarın babam benim için lezzetli bir yemek hazırlayacak.
- This pizza is delicious.
- Bu pizza lezzetli.
- This cake is very delicious.
- Bu kek çok lezzetli.
- Your cake is delicious.
- Kek'in lezzetli.
- There's nothing better than a delicious meal.
- Lezzetli bir yemekten daha iyi bir şey yoktur.
- That dinner they had together was delicious.
- Birlikte yedikleri akşam yemeği çok lezzetliydi.
- These oranges taste delicious.
- Bu portakalların lezzetli tadı var.
- The cake looks delicious.
- Pasta lezzetli görünüyor.
- She cooked us a delicious dinner.
- Bize lezzetli bir akşam yemeği pişirdi.
- The cook prepares delicious meals.
- Aşçı lezzetli yemekler hazırlıyor.
- The pie's delicious.
- Turta çok lezzetli.
- This place is known for its delicious desserts.
- Burası lezzetli tatlılarıyla tanınır.
- Oh my god, it's delicious!
- Tanrım, lezzetli!
- Everyone says the food in this restaurant is both delicious and inexpensive.
- Herkes bu restoranda yemeğin hem lezzetli hem de ucuz olduğunu söylüyor.
- This food is delicious.
- Bu yemek çok lezzetli.
- Do you know a delicious Korean restaurant?
- Lezzetli bir Kore restoranı biliyor musunuz?
- The food looks very delicious.
- Yemek çok lezzetli görünüyor.
- What's the most delicious fruit in Japan?
- Japonya'daki en lezzetli meyve hangisidir?
- Do you know a delicious Korean restaurant?
- Lezzetli bir Kore restoranı biliyor musun?
- The roast beef was delicious with horseradish sauce.
- Biftek, yaban turpu sosuyla çok lezzetliydi.
- That pizza looks delicious.
- Pizza çok lezzetli görünüyor.
- The yellow rice sold in front of Kalibata train station is very delicious.
- Kalibata tren istasyonunun önünde satılan sarı pirinç çok lezzetli.
- I've heard that there's a new cake shop near the station that makes delicious cakes.
- İstasyonun yakınında lezzetli pastalar yapan yeni bir pastane olduğunu duydum.
- This dish is more delicious than that one.
- Bu yemek, ondan daha lezzetlidir.
- This soup is delicious.
- Bu çorba lezzetli.
- Your cake is very delicious.
- Pastan çok lezzetli.
- Everything was delicious.
- Her şey lezzetliydi.
- Tom said that he'd never eaten such a delicious meal before.
- Tom daha önce hiç böyle lezzetli bir yemek yemediğini söyledi.
- All kinds of food and drink are delicious and good for you, but you have to know when, where, and in what quantity.
- Her türlü yiyecek ve içecek lezzetlidir ve sizin için iyidir, ancak ne zaman, nerede ve ne miktarda olduğunu bilmeniz gerekir.
- Thank you for baking this delicious cake.
- Bu lezzetli keki pişirdiğin için teşekkürler.
- This chocolate is delicious.
- Bu çikolata lezzetlidir.
- Tom makes delicious coffee.
- Tom lezzetli kahve yapar.
- Bananas are delicious.
- Muzlar lezzetlidir.
- I ate lots of delicious, juicy ham last Christmas.
- Geçen Noel çok lezzetli, sulu jambon yedim.
- This chocolate is very sweet and delicious.
- Bu çikolata çok tatlı ve lezzetli.
- Tomatoes are delicious whether you eat them raw, cooked or braised.
- Domatesi çiğ yeseniz de pişirip kavursanız da çok lezzetlidir.
- This couscous is good and delicious.
- Bu kuskus çok güzel ve lezzetli.
- The yogurt is delicious.
- Yoğurt çok lezzetli.
- Where did you get these delicious apples?
- Bu lezzetli elmaları nereden aldın?
- These apples are delicious.
- Bu elmalar lezzetli.
- In Brazil, you will eat a lot of delicious fruit.
- Brezilya'da çok lezzetli meyveler yiyeceksiniz.
- Thank you for taking the trouble to prepare your delicious meals.
- Lezzetli yemeklerinizi hazırlama zahmetine katlandığınız için teşekkür ederim.
- It's very delicious!
- Çok lezzetliymiş!
- I want to eat something delicious.
- Lezzetli bir şey yemek istiyorum.
- All my cakes are delicious!
- Bütün keklerim lezzetlidir!
- These cookies are absolutely delicious.
- Bu kurabiyeler kesinlikle çok lezzetli.
- It's delicious.
- Bu lezzetli.
- This dish is more delicious than that one.
- Bu yemek ondan daha lezzetli.
- Everything was delicious.
- Her şey çok lezzetliydi.
- Those bananas are delicious.
- O muzlar lezzetli.
- It looked so delicious.
- Çok lezzetli görünüyordu.
- It looked so delicious.
- O çok lezzetli görünüyordu.
- This bread is delicious.
- Bu ekmek lezzetli.
- Your couscous is delicious.
- Kuskusun lezzetli.
- French bread is delicious.
- Fransız ekmeği lezzetlidir.
- The chicken was delicious.
- Piliç lezzetliydi.
- Cookies are delicious.
- Kurabiyeler lezzetlidir.
- Chinese food is no less delicious than French.
- Çin yemekleri Fransız yemeklerinden daha az lezzetli değildir.
- You can cook delicious food in an old pan.
- Eski bir tencerede lezzetli yiyecekler pişirebilirsiniz.
- Dinner was delicious as usual.
- Akşam yemeği her zamanki gibi çok lezzetliydi.
- We musn't forget that red wine is delicious with cheese.
- Biz kırmızı şarabın peynirle lezzetli olduğunu unutmamalıyız.
- The soup in the bowl was very delicious.
- Kasedeki çorba çok lezzetliydi.
- The rice is delicious.
- Pirinç lezzetlidir.
- This dish is delicious.
- Bu yemek çok lezzetli.
- Everyone says the food in this restaurant is both delicious and inexpensive.
- Herkes bu restorandaki yemeklerin hem lezzetli hem de ucuz olduğunu söylüyor.
- The apples he sent to me were delicious.
- Bana gönderdiği elmalar çok lezzetliydi.
- The cake is delicious.
- Pasta çok lezzetli.
- This orange is delicious.
- Bu portakal çok lezzetli.
- The sweets I ate were delicious!
- Yediğim tatlılar lezzetliydi!
- These apples are delicious.
- Bu elmalar çok lezzetli.
- Tom made a delicious meal for Mary.
- Tom, Mary için lezzetli bir yemek yaptı.
- Thank you for the delicious dinner.
- Lezzetli akşam yemeği için teşekkürler.
- Oh my god, it's delicious!
- Aman Tanrım, çok lezzetli!
- This smells bad, but it's delicious.
- Bu kötü kokuyor ama lezzetli.
- Thank you for baking this delicious cake.
- Bu lezzetli keki pişirdiğin için teşekkür ederim.
- That was a delicious meal.
- O lezzetli bir yemekti.
- These pine nuts are delicious.
- Bu çam fıstıkları çok lezzetli.
- The coffee was delicious.
- Kahve lezzetliydi.
- The godmother baked a delicious cake.
- Büyükanne lezzetli bir pasta pişirdi.
- This food is both nutritious and delicious.
- Bu yiyecek hem besleyici hem de lezzetli.
- This is delicious.
- Bu lezzetlidir.
- French toast is delicious.
- Fransız tostu lezzetlidir.
- Baguettes are delicious.
- Bagetler lezzetlidir.
- The cookies Tom baked this afternoon are really delicious.
- Tom'un bu öğleden sonra pişirdiği kurabiyeler gerçekten çok lezzetli.
- Yesterday we prepared some delicious fish in a new microwave.
- Dün yeni bir mikrodalgada lezzetli balıklar hazırladık.
- What Tom ate was delicious.
- Tom'un yediği lezzetliydi.
- Tom makes delicious cookies.
- Tom lezzetli kurabiyeler yapar.
- I tried a piece of cake and it was delicious.
- Bir parça kek denedim ve çok lezzetliydi.
- It was delicious.
- Çok lezzetliydi.
- There's nothing better than a delicious meal.
- Hiçbir şey lezzetli bir yemekten daha iyi olmaz.
- Autumn is when food is especially delicious.
- Sonbahar, yiyeceklerin özellikle lezzetli olduğu zamandır.
- A banana is delicious.
- Bir muz lezzetlidir.
- You should try some of this; it's delicious.
- Bundan biraz denemelisin; çok lezzetli.
- Mary's stew was so delicious that Tom had a second helping.
- Mary'nin güveci o kadar lezzetliydi ki Tom ikinci bir porsiyon aldı.
- Although natto smells awful, it is delicious.
- Natto berbat kokmasına rağmen lezzetlidir.
- What he ate was delicious.
- Yediği şey çok lezzetliydi.
- The chicken was delicious.
- Tavuk çok lezzetliydi.
- It was really delicious.
- Gerçekten çok lezzetliydi.
- This place is known for its delicious desserts.
- Bu mekân lezzetli tatlılarıyla tanınır.
- The cake was very delicious.
- Pasta çok lezzetliydi.
- I've never eaten anything as delicious as this.
- Hiç bu kadar lezzetli bir şey yememiştim.
- Tom's cooking was more delicious than I expected.
- Tom'un yemek pişirmesi umduğumdan daha lezzetliydi.
- The pasty was delicious.
- Mantı lezzetliydi.
- Cookies are delicious.
- Kurabiyeler lezzetli.
- It was delicious.
- Lezzetliydi.
- The cake that Tom baked was delicious.
- Tom'un pişirdiği pasta çok lezzetliydi.
- The prawn cocktail was delicious.
- Karides kokteyli çok lezzetliydi.
- I'm having a very delicious meal at home.
- Evde çok lezzetli bir yemek yiyorum.
- I think this is delicious.
- Bunun lezzetli olduğunu düşünüyorum.
- Tom cooked us a delicious dinner.
- Tom bize lezzetli bir akşam yemeği pişirdi.
- Everything was delicious!
- Her şey lezzetliydi!
- There were many delicious snacks at the party.
- Partide çok lezzetli atıştırmalıklar vardı.
- The chocolate cake was delicious.
- Çikolatalı pasta çok lezzetliydi.
- This bread is very delicious.
- Bu ekmek çok lezzetli.
- The pie that Tom made was delicious.
- Tom'un yaptığı turta çok lezzetliydi.
- There were many delicious snacks at the party.
- Partide birçok lezzetli atıştırmalıklar vardı.
- This meal is healthy, delicious and cheap.
- Bu yemek sağlıklı, lezzetli ve ucuz.
- This mango is delicious.
- Bu mango çok lezzetli.
- The food seems very delicious.
- Yemek çok lezzetli görünüyor.
- It was sinfully sweet and delicious.
- Baştan çıkaracak kadar tatlı ve lezzetliydi.
- They're delicious.
- Çok lezzetliler.
- These pine nuts are delicious, said the squirrel.
- Bu çam fıstıkları çok lezzetli, dedi sincap.
- The ice cream was delicious.
- Dondurma çok lezzetliydi.
- You bake delicious pies.
- Sen lezzetli turtalar pişiriyorsun.
- Tom tasted the soup and said it was delicious.
- Tom çorbanın tadına baktı ve onun lezzetli olduğunu söyledi.
- All my cakes are delicious!
- Bütün keklerim çok lezzetli!
- She cooked us a delicious dinner.
- Bize lezzetli bir yemek pişirdi.
- This is delicious.
- Çok lezzetli.
- These apples are really delicious.
- Bu elmalar gerçekten lezzetli.
- Sushi is delicious.
- Suşi çok lezzetli.
- These cookies are delicious.
- Bu kurabiyeler çok lezzetli.
- That was delicious.
- O lezzetliydi.
- This cake is delicious.
- Bu kek lezzetli.
- The cookies were delicious.
- Kurabiyeler lezzetliydi.
- Our delicious coffee is made from freshly roasted coffee beans.
- Bizim lezzetli kahvemiz taze kavrulmuş kahve çekirdeklerinden yapılır.
- These apples are so delicious!
- Bu elmalar çok lezzetli!
- Dinner was delicious as usual.
- Akşam yemeği her zamanki gibi lezzetliydi.
- Those bananas are delicious.
- Bu muzlar çok lezzetli.
- His aunt's apple pie was delicious, so he had a second helping.
- Teyzesinin elmalı turtası lezzetliydi, bu yüzden o ikinci bir porsiyon aldı.
- The apples he sent me were delicious.
- Onun bana gönderdiği elmalar lezzetliydi.
- My pudding was really delicious in the end.
- Sonunda pudingim gerçekten çok lezzetli oldu.
- I ate lots of delicious, juicy ham last Christmas.
- Geçen Noelde çok lezzetli, sulu jambon yedim.
- The pie is delicious.
- Turta lezzetli.
- The blueberry pie was delicious; there was none left at the end of the evening.
- Yaban mersinli turta çok lezzetliydi; gecenin sonunda hiç kalmamıştı.
- The apples are delicious.
- Elmalar çok lezzetli.
- The apples he sent me were delicious.
- Bana gönderdiği elmalar çok lezzetliydi.
- This drink is very delicious.
- Bu içecek çok lezzetlidir.
- We thoroughly enjoyed the delicious meal.
- Lezzetli yemekten çok keyif aldık.
- They're delicious.
- Onlar lezzetli.
- This chocolate is delicious.
- Bu çikolata çok lezzetli.
- The godmother baked a delicious cake.
- Vaftiz annesi lezzetli bir pasta yaptı.
- It sounds delicious.
- Kulağa lezzetli geliyor.
- They bake a delicious pizza.
- Lezzetli bir pizza pişiriyorlar.
- Everything was delicious!
- Her şey çok lezzetliydi!
- That dinner they had together was delicious.
- Birlikte yedikleri o akşam yemeği lezzetliydi.
- The cake was delicious.
- Pasta çok lezzetliydi.
- The cake that Tom baked looked really delicious.
- Tom'un pişirdiği pasta çok lezzetli görünüyordu.
- French toast is delicious.
- Fransız tostu çok lezzetli.
- The yogurt is delicious.
- Yoğurt lezzetli.
- Mary's stew was so delicious that Tom had a second helping.
- Mary'nin yahnisi o kadar lezzetliydi ki Tom ikinci bir porsiyon daha yedi.
- Deep-fried food is delicious.
- Derin yağda kızartılmış yiyecekler lezzetlidir.
- This mango is delicious.
- Bu mango lezzetli.
- We ate a very delicious pie.
- Çok lezzetli bir turta yedik.
- This place is known for its delicious desserts.
- Burası lezzetli tatlılarıyla tanınıyor.
- This peanut butter is delicious.
- Bu fıstık ezmesi çok lezzetli.
- The curry rice at this restaurant is delicious.
- Bu restoranın körili pilavı çok lezzetli.
- The risotto is delicious.
- İtalyan pilavı lezzetlidir.
- Your couscous is delicious.
- Kuskusun çok lezzetli.
- Was your dinner last night delicious?
- Dün akşamki yemeğiniz lezzetli miydi?
- That smells delicious.
- O lezzetli kokuyor.
- The apples that he sent to me were delicious.
- Bana gönderdiği elmalar çok lezzetliydi.
- This bread is delicious.
- Bu ekmek çok lezzetli.
- Mirabelles are equally delicious in a compote.
- Mirabelles, komposto içinde de aynı derecede lezzetlidir.
- This drink is very delicious.
- Bu içecek çok lezzetli.
- Delicious refreshments were served.
- Lezzetli ikramlar servis edildi.
- We'll have a delicious dinner.
- Lezzetli bir akşam yemeği yiyeceğiz.
- We'll have a delicious dinner.
- Lezzetli bir akşam yemeğine çıkacağız.
- In Brazil, you will eat a lot of delicious fruit.
- Brezilya'da pek çok lezzetli meyve yiyeceksin.
- This water is delicious.
- Bu su çok lezzetli.
- That cake is delicious.
- Bu pasta çok lezzetli.
- Was your dinner last night delicious?
- Dün geceki akşam yemeğin lezzetli miydi?
- A banana is delicious.
- Muz çok lezzetlidir.
- These pine nuts are delicious, said the squirrel.
- Sincap, bu çam fıstıkları lezzetli dedi.
- My wife made me a delicious apple cake.
- Eşim bana lezzetli bir elmalı kek yaptı.
- I've never eaten anything as delicious as this.
- Bu kadar lezzetli bir şey hiç yemedim.
- It's very delicious!
- Çok lezzetlidir!
- The tea is really delicious.
- Çay gerçekten çok lezzetli.
- The food wasn't very delicious, but otherwise the party was a success.
- Yemekler çok lezzetli değildi ama onun dışında parti başarılı geçti.
- That was delicious.
- Lezzetliydi.
- What's the most delicious fruit in Japan?
- Japonya'da en lezzetli meyve hangisidir.
- Isn't it delicious?
- Lezzetli değil mi?
- The pie is delicious.
- Turta çok lezzetli.
- The Italian food was delicious.
- İtalyan yemekleri çok lezzetliydi.
- It sounds delicious.
- Bu lezzetli görünüyor.
- Tom said it was delicious.
- Tom lezzetli olduğunu söyledi.
- The food is delicious.
- Yemek lezzetli.
- Isn't it delicious?
- Bu lezzetli değil mi?
- Thanks for the delicious meal.
- Lezzetli yemek için teşekkürler.
- Sami prepared delicious pastries.
- Sami lezzetli hamur işleri hazırladı.
- We told the waiter that everything was delicious.
- Garsona her şeyin lezzetli olduğunu söyledik.
- It's delicious.
- Lezzetli.
- The ice cream was delicious.
- Dondurma lezzetliydi.
- This looks delicious.
- Bu lezzetli görünüyor.
- The cake that Tom baked was delicious.
- Tom'un fırında pişirdiği kek lezzetliydi.
- The blueberry cake he made was delicious.
- Yaptığı yaban mersinli pasta lezzetliydi.
- These apples are really delicious.
- Bu elmalar gerçekten çok lezzetli.
- The food was delicious.
- Yemek çok lezzetliydi.
- Delicious looking food doesn't necessarily taste good.
- Lezzetli görünen yemeklerin tadı güzel olmayabilir.
- The godmother baked a delicious cake.
- Büyükanne lezzetli bir kek pişirdi.
- The apples from the tree behind Tom's house are very delicious.
- Tom'un evinin arkasındaki ağacın elmaları çok lezzetli.
- This is certainly the most delicious juice I have ever drunk in my life.
- Bu kesinlikle hayatımda içtiğim en lezzetli meyve suyu.
- The blueberry cake he made was delicious.
- Yaptığı yaban mersinli kek çok lezzetliydi.
- Everything is delicious.
- Her şey çok lezzetli.
- This place is known for its delicious desserts.
- Bu yer lezzetli tatlılarıyla tanınır.
- The cake was delicious.
- Kek lezzetliydi.
- The eating of delicious food is one of the most intense and poignant pleasures of life.
- Lezzetli yiyecek yemek, hayatın en yoğun ve dokunaklı zevklerinden biridir.
- This dish is delicious.
- Bu yemek lezzetli.
- This cake is very delicious.
- Bu kek çok lezzetlidir.
Show More (342)
|
