deprecating - English Turkish Sentences
English Turkish
deprecating küçümseyici adj.
  • His deprecating remarks about her appearance were hurtful.
  • Dış görünüşü hakkındaki küçümseyici yorumları rencide ediciydi.
Show More (-2)
deprecating alaycı adj.
  • She made a deprecating joke to lighten the mood.
  • Ortamın neşesini yerine getirmek için alaycı bir şaka yaptı.
Show More (-2)