|
- He secretly despised everyone in the office.
- Ofisteki herkesi içten içe küçümsüyordu.
- I despise you.
- Seni küçümsüyorum.
- Tom admitted he despises Mary.
- Tom Mary'yi küçümsediğini itiraf etti.
- Tom and Mary both despised John.
- Tom ve Mary her ikisi de John'u küçümsedi.
- My neighbors despise me.
- Benim komşularım beni küçümser.
- Tom and I despised each other.
- Tom ve ben birbirimizi küçümsedik.
- Tom no longer despises Mary.
- Tom artık Mary'yi küçümsemiyor.
- Tom thinks Mary despises him.
- Tom Mary'nin onu küçümsediğini düşünüyor.
- Tom says that he despises Mary.
- Tom, Mary'i küçümsediğini söylüyor.
- Tom thought Mary despised him.
- Tom Mary'nin onu küçümsediğini düşündü.
- Tom still despises Mary.
- Tom hâlâ Mary'yi küçümsüyor.
- Don't despise a man because he is poor.
- Bir insanı fakir olduğu için küçümseme.
- They despise foreigners.
- Yabancıları küçümsüyorlar.
- They despise Tom.
- Onlar Tom'u küçümsüyor.
- You despise Tom, don't you?
- Tom'u küçümsüyorsun, değil mi?
- Tom told Mary he despised John.
- Tom, Mary'ye John'ı küçümsediğini söyledi.
- Tom despises Mary.
- Tom Mary'yi küçümsüyor.
- I despise money.
- Parayı küçümserim.
- We despise Tom.
- Biz Tom'u küçümsüyoruz.
- Tom also despised Mary.
- Tom da Mary'yi küçümsedi.
- Tom and I despise each other.
- Tom ve ben birbirimizi küçümseriz.
- They despise you.
- Onlar seni küçümsüyor.
- They despise him.
- Onu küçümsüyorlar.
- Tom said he thought Mary despised John.
- Tom, Mary'nin John'u küçümsediğini düşündüğünü söyledi.
- She despised her husband.
- Kocasını küçümsedi.
- They despised the others.
- Diğerlerini küçümsediler.
- She despises him.
- Onu küçümsedi.
- Tom told Mary he despised her.
- Tom, Mary'e onu küçümsediğini söyledi.
- Tom thought Mary despised John.
- Tom Mary'nin John'u küçümsediğini düşünüyordu.
- Tom isn't likely to despise Mary as much as John does.
- Tom muhtemelen Mary'yi John kadar çok küçümsemeyecek.
- Tom used to despise Mary.
- Tom Mary'yi küçümserdi.
- She despises Tom.
- O Tom'u küçümsüyor.
- Tom says that he despises Mary.
- Tom, Mary'yi küçümsediğini söylüyor.
- I've despised Mary for a long time.
- Mary'yi uzun bir süre küçümsedim.
- Tom still despises Mary.
- Tom hala Mary'i küçümsüyor.
- Tom definitely despised Mary.
- Tom kesinlikle Mary'yi küçümsedi.
- You despise me, don't you?
- Beni küçümsüyorsun, değil mi?
- Tom asked me if I despised Mary.
- Tom bana Mary'yi küçümseyip küçümsemediğimi sordu.
- Tom despises people who smoke.
- Tom sigara içen insanları küçümsüyor.
- He despises Tom.
- O, Tom'u küçümsüyor.
- He despises Tom.
- O Tom'u küçümser.
- Tom despises people who lie.
- Tom, yalan söyleyen insanları küçümsüyor.
- I despise her.
- Ben onu küçümsüyorum.
- Ken despises Tom.
- Ken, Tom'u küçümsüyor.
- Tom really despises Mary.
- Tom, Mary'i gerçekten küçümsüyor.
- Even his servants despised him.
- Onun uşakları bile onu küçümsedi.
- Tom admitted he despised Mary.
- Tom Mary'yi küçümsediğini itiraf etti.
- We despise them.
- Onları küçümsüyoruz.
- You despise Nick, don't you?
- Sen Nick'i küçümsüyorsun, değil mi?
- I've despised Tom for a long time.
- Tom'u uzun zamandır küçümsedim.
- They despise foreigners.
- Yabancıları küçümserler.
- Tom told Mary he despised her.
- Tom Mary'ye onu küçümsediğini söyledi.
- The learned are apt to despise the ignorant.
- Bilgili insanlar cahil insanları küçümseme eğilimindedir.
- Some of his students admired him, and others despised him.
- Bazı öğrencileri ona hayrandı, diğerleri ise onu küçümsüyordu.
- Tom says he despises Mary.
- Tom Mary'yi küçümsediğini söylüyor.
- Tom really despised Mary.
- Tom gerçekten Mary'yi küçümsedi.
- Tom despised Mary.
- Tom Mary'yi küçümsedi.
- Tom told Mary he despised John.
- Tom, Mary'e John'u küçümsediğini söyledi.
- Tom admitted he's despised Mary for a very long time.
- Tom, Mary'yi çok uzun süredir küçümsediğini itiraf etti.
- Tom says he despises Mary.
- Tom, Mary'i küçümsediğini söylüyor.
- Tom and I despised Mary.
- Tom ve ben Mary'yi küçümsedik.
- Mary despises Tom.
- Mary Tom'u küçümsüyor.
- Tom and I despised Mary.
- Tom ve ben Mary'i küçümsedik.
- Tom really despised Mary.
- Tom Mary'i gerçekten küçümsedi.
- They despise her.
- Onu küçümsüyorlar.
- I despise him.
- Ben onu küçümsüyorum.
- Tom won't likely despise Mary as much as John does.
- Tom muhtemelen Mary'yi John kadar çok küçümsemeyecek.
- Tom and I both despise Mary.
- Tom ve ben ikimiz de Mary'yi küçümsüyoruz.
- Why do you despise people?
- Neden insanları küçümsüyorsun?
- His very servants despised him.
- Onun hizmetkarları onu küçümsedi.
- Tom admits he's despised Mary since he first met her.
- Tom, Mary ile ilk tanıştığından beri Mary'yi küçümsediğini itiraf ediyor.
- Tom thought Mary despised him.
- Tom, Mary'nin onu küçümsediğini düşünüyordu.
- I despise them.
- Ben onları küçümsüyorum.
- Tom thought Mary despised John.
- Tom, Mary'nin John'u küçümsediğini düşünüyordu.
- Tom thinks Mary despises him.
- Tom, Mary'nin onu küçümsediğini düşünüyor.
- Tom probably despised Mary.
- Tom muhtemelen Mary'yi küçümsedi.
- Ken despises Tom.
- Ken Tom'u küçümsüyor.
- She despised him.
- Onu küçümsedi.
- Tom told me you despised Mary.
- Tom bana Mary'yi küçümsediğini söyledi.
- Tom said he despised Mary.
- Tom Mary'yi küçümsediğini söyledi.
- We despise her.
- Biz onu küçümsüyoruz.
- Tom despises Mary.
- Tom, Mary'yi küçümsüyor.
- Tom still despises me.
- Tom hala beni küçümsüyor.
- We despise him.
- Onu küçümsüyoruz.
- Tom despises lies.
- Tom yalanları küçümsüyor.
- Tom still despises me.
- Tom hâlâ beni küçümsüyor.
- We despise her.
- Onu küçümsüyoruz.
- Tom probably still despises Mary.
- Tom muhtemelen Mary'yi hâlâ küçümsüyor.
- They despise you.
- Seni küçümsüyorlar.
Show More (86)
|
|
- We all despise Mary.
- Hepimiz Mary'den nefret ediyoruz.
- Tom despises people who smoke.
- Tom sigara içen insanlardan nefret eder.
- I despised Tom.
- Tom'dan nefret ettim.
- Tom said he despised Mary.
- Tom, Mary'den nefret ettiğini söyledi.
- I despise conlangs.
- Yapay dillerden nefret ediyorum.
- To tell the truth, I despise him.
- Doğruyu söylemek gerekirse, ondan nefret ediyorum.
- I utterly despise formal writing!
- Resmi yazılardan nefret ederim!
- Tom probably despised Mary.
- Tom muhtemelen Mary'den nefret ediyordu.
- Tom admitted he despises Mary.
- Tom, Mary'den nefret ettiğini itiraf etti.
- I despise you.
- Senden nefret ediyorum.
- I despise my parents.
- Ebeveynlerimden nefret ediyorum.
- Tom is bound to despise Mary eventually.
- Tom eninde sonunda Mary'den nefret edecek.
- Tom despises people who lie.
- Tom yalan söyleyen insanlardan nefret eder.
- Tom and I both despise Mary.
- Tom da ben de Mary'den nefret ediyoruz.
- Tom and I despised each other.
- Tom ve ben birbirimizden nefret ederdik.
- Tom and Mary despised each other.
- Tom ve Mary birbirlerinden nefret ediyorlardı.
- You despise Nick, don't you?
- Nick'ten nefret ediyorsun, değil mi?
- I despise this music.
- Bu müzikten nefret ediyorum.
- I despise Esperanto.
- Esperanto dilinden nefret ediyorum.
- Tom definitely despised Mary.
- Tom kesinlikle Mary'den nefret ederdi.
- Tom and Mary both despised John.
- Tom ve Mary John'dan nefret ediyorlardı.
- I despise Esperanto.
- Esperanto'dan nefret ederim.
- I've despised Tom for a long time.
- Tom'dan uzun zamandır nefret ediyorum.
- Tom despises lies.
- Tom yalanlardan nefret eder.
- I despise my parents.
- Ailemden nefret ederim.
- She despises people who lie.
- Yalan söyleyen insanlardan nefret eder.
- Tom will soon despise Mary, just like the rest of us.
- Tom yakında Mary'den nefret edecek, tıpkı geri kalanımız gibi.
- Tom won't likely despise Mary as much as John does.
- Tom, Mary'den John kadar nefret etmeyecektir.
- Tom probably still despises Mary.
- Tom muhtemelen Mary'den hala nefret ediyordur.
- I despise Tom.
- Tom'dan nefret ediyorum.
- Tom also despised Mary.
- Tom da Mary'den nefret ederdi.
- We despise him.
- Biz ondan nefret ediyoruz.
- I despise humans.
- İnsanlardan nefret ediyorum.
- Tom and I despise each other.
- Tom ve ben birbirimizden nefret ediyoruz.
- Tom has despised Mary for a long time.
- Tom uzun zamandır Mary'den nefret ediyor.
- I despised Tom.
- Ben Tom'dan nefret ettim.
- Tom admitted he despised Mary.
- Tom, Mary'den nefret ettiğini itiraf etti.
- I'm sure you despise me.
- Eminim benden nefret ediyorsunuzdur.
- I despise conlangs.
- Yapay dillerden nefret ederim.
- I've despised Mary for a long time.
- Mary'den uzun zamandır nefret ediyorum.
- We despise them.
- Biz onlardan nefret ediyoruz.
Show More (38)
|
|
- He was a hero to earth and despised everywhere else.
- Dünya için bir kahramandı ve başka her yerde hor görülüyordu.
- My parents despise each other.
- Annemle babam birbirlerini hor görüyorlar.
- Tom despised Mary.
- Tom Mary'yi hor gördü.
- The rich sometimes despise the poor.
- Zenginler bazen fakirleri hor görürler.
- I've despised Tom for a long time.
- Tom'u uzun zamandır hor gördüm.
- Tom denied that he despised Mary.
- Tom, Mary'yi hor gördüğünü inkar etti.
- Don't despise a man because he is poor.
- Fakir olduğu için bir insanı hor görmeyin.
- Tom admits he's despised Mary since he first met her.
- Tom, Mary ile ilk tanıştığından beri onu hor gördüğünü itiraf ediyor.
- You should not despise a man because he is poor.
- Bir insanı fakir olduğu için hor görmemelisin.
- We should not despise a man because he is poor.
- Fakir olduğundan dolayı bir insanı hor görmemeliyiz.
- They despise Tom.
- Tom'u hor görüyorlar.
- Tom no longer despises Mary.
- Tom artık Mary'yi hor görmüyor.
- He despised those who lived on welfare.
- Sosyal yardımla yaşayanları hor görürdü.
- Tom used to despise Mary.
- Tom eskiden Mary'i hor görürdü.
- She despises people who lie.
- O yalan söyleyen insanları hor görüyor.
- My parents despised each other.
- Annemle babam birbirlerini hor görürlerdi.
- Layla's mother despised Sami.
- Layla'nın annesi Sami'yi hor görüyordu.
- Some of his students admired him, and others despised him.
- Bazı öğrencileri ona hayrandı, bazıları ise onu hor görüyordu.
- We should not despise a man because he is poor.
- Fakir olduğu için bir insanı hor görmemeliyiz.
- My neighbors despise me.
- Komşularım beni hor görüyor.
- Tom and Mary despised each other.
- Tom ve Mary birbirlerini hor görüyorlardı.
- Even his servants despised him.
- Hizmetçileri bile onu hor görüyordu.
- Tom really despises Mary.
- Tom gerçekten Mary'yi hor görüyor.
- Tom admitted he's despised Mary for a very long time.
- Tom, Mary'yi çok uzun zamandır hor gördüğünü itiraf etti.
- Minorities are despised in many countries.
- Azınlıklar birçok ülkede hor görülür.
- Minorities are despised in many countries.
- Azınlıklar birçok ülkede hor görülüyor.
- His very servants despised him.
- Hizmetçileri onu hor görüyordu.
- Tom isn't likely to despise Mary as much as John does.
- Tom, Mary'yi John kadar hor görmeyecektir.
- She despised her husband.
- Kocasını hor gördü.
- Layla's mother despised Sami.
- Leyla'nın annesi Sami'yi hor gördü.
- They don't despise you.
- Seni hor görmüyorlar.
- I despise humans.
- İnsanları hor görürüm.
- They despised the others.
- Başkalarını hor gördüler.
- Tom and Mary despise each other.
- Tom ve Mary birbirlerini hor görüyorlar.
Show More (31)
|