1 |
devoted |
sadık |
adj. |
|
- He has so many devoted fans he'll never lose his fame.
- O kadar çok sadık hayranı var ki şöhretini asla kaybetmeyecek.
- To Layla, Fadil is a devoted husband.
- Leyla'ya göre Fadıl sadık bir koca.
- Since we got married, he's become a devoted family man.
- Evlendiğimizden beri sadık bir aile babası oldu.
- Tom and Mary are devoted parents.
- Tom ve Mary sadık ebeveynlerdir.
- Since we got married, he's become a devoted family man.
- Biz evlendiğimizden beri o, sadık bir aile babası oldu.
- Tom and Mary are very devoted parents.
- Tom ve Mary çok sadık ebeveynler.
- She just had to use her Puss-In-Boots look and I was her devoted servant.
- O sadece Puss-In-Boots görünümünü kullanmak zorundaydı ve ben de onun sadık hizmetkârıydım.
- Tom is devoted.
- Tom sadık.
- Tom is devoted.
- Tom sadıktır.
Show More (6)
|
2 |
devoted |
fedakar |
adj. |
|
- She is a devoted sister; she takes very good care of her siblings.
- O fedakar bir kız kardeş; kardeşlerine çok iyi bakıyor.
- Tom was devoted.
- Tom fedakardı.
- Fadil and Layla were both very devoted parents.
- Fadıl ve Leyla'nın ikisi de çok fedakar anne babalardı.
Show More (0)
|
3 |
devoted |
özverili |
adj. |
|
- Fadil and Layla were both very devoted parents.
- Fadıl da Layla da çok özverili ebeveynlerdi.
- Tom and Mary are both very devoted parents.
- Tom ve Mary çok özverili ebeveynlerdir.
- Tom and Mary are very devoted parents.
- Tom ve Mary çok özverili ebeveynlerdir.
Show More (0)
|
4 |
devoted |
bağlı |
adj. |
|
- Tom and Mary are very devoted to each other.
- Tom ve Mary birbirlerine çok bağlılar.
- She is devoted to her three children.
- O üç çocuğuna içten bağlıdır.
- Tom and Mary are devoted to each other.
- Tom ve Mary birbirlerine bağlılar.
Show More (0)
|
5 |
devoted |
adanmış |
adj. |
|
- In France, there are dozens of great museums devoted to fine arts.
- Fransa'da güzel sanatlara adanmış onlarca büyük müze var.
- Tom was devoted.
- Tom kendini adamıştı.
Show More (-1)
|
6 |
devoted |
düşkün |
adj. |
|
- Layla was devoted to her father.
- Layla babasına çok düşkündü.
Show More (-2)
|