|
- Next year's European Union budget is a disciplined budget.
- Gelecek yılın Avrupa Birliği bütçesi disiplinli bir bütçedir.
- I believe that people in this House know that my occupation of time is, generally speaking, very disciplined.
- İnanıyorum ki bu Meclisteki herkes benim zamanımı ne kadar disiplinli kullandığımı biliyordur.
- The budget for 2002 now being debated is a moderate and disciplined one.
- Şu anda görüşülmekte olan 2002 bütçesi ılımlı ve disiplinli bir bütçedir.
- An analytically disciplined extension of the second pillar is also needed.
- İkinci sütunun analitik olarak disiplinli bir uzantısına da ihtiyaç vardır.
- We must be serious, rigorous, disciplined and realistic.
- Ciddi, titiz, disiplinli ve gerçekçi olmalıyız.
- He's not disciplined enough.
- Yeterince disiplinli değil.
- Tom is disciplined.
- Tom disiplinli biri.
- Our people are disciplined.
- İnsanlarımız disiplinlidir.
- He's not disciplined enough.
- O yeterince disiplinli değil.
- Our people are disciplined.
- Halkımız disiplinlidir.
- Tom isn't disciplined enough.
- Tom yeterince disiplinli değil.
- Our people are disciplined.
- Bizimkiler disiplinli.
- Tom isn't disciplined enough to do something like that.
- Tom böyle bir şey yapacak kadar disiplinli değil.
- Tom is disciplined.
- Tom disiplinlidir.
- Tom isn't disciplined enough to do something like that.
- Tom öyle bir şey yapacak kadar disiplinli değildir.
Show More (12)
|