Turkish - English Sentences
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Sentences
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Hide
Details
Clear
History :
History
English
Turkish
1
disquiet
huzursuzluk
n.
There is a good deal of
disquiet
among small- and medium-sized enterprises and the open source movement.
Küçük ve orta ölçekli işletmeler ve açık kaynak hareketi arasında büyük bir
huzursuzluk
var.
Is it reasonable to create so much
disquiet
amongst people who we want to live within our society?
Toplumumuzda yaşamasını istediğimiz insanlar arasında bu kadar
huzursuzluk
yaratmak mantıklı mı?
Show More (-1)
2
disquiet
rahatsızlık
n.
The Presidency has already voiced the European Union's
disquiet.
Dönem Başkanlığı Avrupa Birliği'nin
rahatsızlığını
dile getirmiştir.
Show More (-2)