distribute - English Turkish Sentences
English Turkish
distribute dağıtmak v.
  • The fund was distributed among several universities.
  • Fon çeşitli üniversiteler arasında dağıtılmıştır.
  • Our products are distributed to all the major chain markets.
  • Ürünlerimiz tüm büyük zincir marketlere dağıtılmaktadır.
  • The automatic teller machines must still be able to distribute national currencies.
  • Otomatik vezne makineleri hala ulusal para birimlerini dağıtabilmelidir.
Show More (14)
distribute vermek v.
  • The media doesn't distribute the news.
  • Medya haberi vermiyor.
  • The media doesn't distribute this news.
  • Medya bu haberi vermiyor.
Show More (-1)
distribute yaymak v.
  • These large ants are widely distributed throughout Africa.
  • Bu büyük karıncalar Afrika'da geniş bir alana yayılmıştır.
Show More (-2)
distribute paylaştırmak v.
  • He distributed his land among his sons.
  • Arazisini oğulları arasında paylaştırdı.
Show More (-2)