|
- Hunting, underwater diving, fishing and exploring are among his interests.
- Avcılık, sualtı dalışı, balıkçılık ve keşif onun ilgi alanları arasında.
- The diving competition is one of Mary's favorite events to watch in the Olympics.
- Dalış yarışması Mary'nin Olimpiyatlarda izlemeyi en sevdiği etkinliklerden biridir.
- The diving competition was really fun to watch.
- Dalış yarışmasını izlemek çok eğlenceliydi.
- They're having a diving contest this afternoon.
- Bu öğleden sonra bir dalış yarışması düzenliyorlar.
- The Belize barrier reef is the largest barrier reef in the northern hemisphere and is also famous for the Great Blue Hole, a popular diving spot.
- Belize set resifi, kuzey yarımküredeki en büyük set resifidir ve aynı zamanda popüler bir dalış noktası olan Büyük Mavi Delikle de ünlüdür.
- The Belize barrier reef is the largest barrier reef in the northern hemisphere and is also famous for the Great Blue Hole, a popular diving spot.
- Belize bariyer resifi kuzey yarımküredeki en büyük bariyer resifidir ve popüler bir dalış noktası olan Büyük Mavi Delik ile de ünlüdür.
- Tom didn't have the courage to try sky diving.
- Tom'un gökyüzü dalışını deneyecek cesareti yoktu.
- He is good at diving.
- Dalışta iyidir.
- We were both afraid to jump off the diving board.
- İkimiz de dalış tahtasından atlamaya korkuyorduk.
- Hunting, underwater diving, fishing and exploring are among his interests.
- Avcılık, sualtı dalış, balıkçılık ve keşfetme onun ilgi alanları arasındadır.
- I think I'm good at diving.
- Dalışta iyi olduğumu düşünüyorum.
- They're having a diving contest this afternoon.
- Onlar bu öğleden sonra dalış yarışması yapıyorlar.
- The diving competition was really fun to watch.
- Dalış yarışması izlemek gerçekten eğlenceliydi.
- Tom is good at diving.
- Tom dalışta iyidir.
- Tom was the owner of the only swimming pool in the city that had a diving board.
- Tom, şehirde dalış tahtası olan tek yüzme havuzunun sahibiydi.
Show More (12)
|