1 |
dizzy |
başı dönen |
adj. |
|
- Tom said he was starting to get very dizzy.
- Tom başının dönmeye başladığını söyledi.
- I'm feeling a little dizzy.
- Biraz başım dönüyor.
- Tom doesn't get dizzy.
- Tom'un başı dönmez.
- I was dizzy.
- Başım dönüyordu.
- Tom was dizzy.
- Tom'un başı dönüyordu.
- I feel a little dizzy.
- Biraz başım dönüyor.
- I'm starting to feel very dizzy.
- Başım dönmeye başladı.
- The beggar was dizzy with hunger and fatigue.
- Dilencinin açlık ve yorgunluktan başı dönüyordu.
- Do you ever get dizzy?
- Hiç başın döner mi?
- Tom was starting to feel very dizzy.
- Tom'un başı dönmeye başlamıştı.
- I get dizzy when I stand up.
- Ayağa kalktığımda başım dönüyor.
- I'm still dizzy.
- Hâlâ başım dönüyor.
- I'm somewhat dizzy.
- Biraz başım dönüyor.
- I'm getting dizzy.
- Başım dönüyor.
- Tom started to feel very dizzy.
- Tom'un başı dönmeye başladı.
- Are you still dizzy?
- Hâlâ başın dönüyor mu?
- I just feel a little dizzy.
- Biraz başım dönüyor ya.
- I'm feeling kind of dizzy.
- Biraz başım dönüyor.
- Why do I feel so dizzy?
- Neden bu kadar başım dönüyor?
- Are you still dizzy?
- Hala başın dönüyor mu?
- Tom is dizzy.
- Tom'un başı dönüyor.
- I was starting to feel very dizzy.
- Başım dönmeye başlamıştı.
- I wasn't dizzy.
- Başım dönmüyordu.
- Do you ever get dizzy?
- Hiç başın dönüyor mu?
- Do you often become dizzy if you get up from bed quickly?
- Yataktan hızlıca kalktığınızda sık sık başınız dönüyor mu?
- Do you often become dizzy if you get up from bed quickly?
- Yataktan hızlı kalkınca genelde başınız dönüyor mu?
- I'm a little dizzy.
- Biraz başım dönüyor.
- I wonder if Tom is still dizzy.
- Acaba Tom'un hala başı dönüyor mu?
- I'm dizzy.
- Başım dönüyor.
- We're dizzy.
- Başımız dönüyor.
- I'm still a little dizzy.
- Hâlâ biraz başım dönüyor.
- I've danced so much that I'm dizzy.
- O kadar çok dans ettim ki başım dönüyor.
- Aren't you still dizzy?
- Hâlâ başın dönmüyor mu?
- Tom seemed to be dizzy.
- Tom'un başı dönüyor gibiydi.
Show More (31)
|
2 |
dizzy |
sersemlemiş |
adj. |
|
- I'm starting to feel dizzy.
- Sersemlemiş hissetmeye başlıyorum.
- I felt dizzy.
- Kendimi sersemlemiş hissettim.
- Tom started to feel very dizzy.
- Tom çok sersemlemiş hissetmeye başladı.
- I was starting to feel very dizzy.
- Çok sersemlemiş hissetmeye başlıyordum.
- I'm starting to feel very dizzy.
- Çok sersemlemiş hissetmeye başlıyorum.
- Tom seemed to be dizzy.
- Tom sersemlemiş görünüyordu.
- Tom said he felt dizzy.
- Tom sersemlemiş hissettiğini söyledi.
Show More (4)
|
3 |
dizzy |
şaşkın |
adj. |
|
- Tom was dizzy.
- Tom şaşkındı.
- I wonder if Tom is still dizzy.
- Tom'un hâlâ şaşkın olup olmadığını düşünüyorum.
Show More (-1)
|
4 |
dizzy |
baş döndürücü |
adj. |
|
- Tom was starting to feel very dizzy.
- Tom çok baş döndürücü hissetmeye başlamıştı.
Show More (-2)
|