door-to-door - English Turkish Sentences
English Turkish
door-to-door kapıdan kapıya adj.
  • We need a comprehensive approach to make this a genuine door-to-door concept.
  • Bunu gerçek bir kapıdan kapıya konsepti haline getirmek için kapsamlı bir yaklaşıma ihtiyacımız var.
  • I don't like door-to-door missionaries.
  • Kapı kapı gezen misyonerleri sevmem.
Show More (-1)
door-to-door kapı kapı dolaşan adj.
  • Every year, the organisation organises a number of meetings of volunteers who go door-to-door to sell Frisian books.
  • Organizasyon her yıl kapı kapı dolaşıp Frizce kitaplar satan gönüllülerden oluşan bir dizi toplantı düzenliyor.
  • I don't like door-to-door missionaries.
  • Kapı kapı dolaşan misyonerleri sevmiyorum.
Show More (-1)