Turkish - English Sentences
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Sentences
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Hide
Details
Clear
History :
yüz havlusu
eastern fox squirrel
gemeinschaftliche normen
History
English
Turkish
1
doormat
paspas
n.
She wiped her shoes on the
doormat
before entering.
Kadın, içeri girmeden önce ayakkabılarını
paspasa
sildi.
Fadil became like a complete
doormat.
Fadıl tam bir
paspas
gibi oldu.
Tom knew that Mary kept a key under the
doormat.
Tom, Mary'nin
paspasın
altında bir anahtar sakladığını biliyordu.
Tom wiped his feet on the
doormat.
Tom ayaklarını
paspasa
sildi.
Show More (1)
2
doormat
şamar oğlanı
n.
He was tired of being treated poorly and decided not to be a
doormat
anymore.
Adam, kendisine kötü davranılmasından bıkmıştı ve artık
şamar oğlanı
olmamaya karar verdi.
Show More (-2)