|
- In these countries people must be made aware of the need to save precious drinking water resources.
- Bu ülkelerde insanlar, değerli içme suyu kaynaklarının korunması gerektiği konusunda bilinçlendirilmelidir.
- One third of the population has a life expectancy of 40 years and 57% do not have access to drinking water.
- Nüfusun üçte birinin ortalama yaşam süresi 40 yıldır ve %57'sinin içme suyuna erişimi yoktur.
- In addition, an assessment criterion for drinking water originating from surface water is lacking.
- Buna ek olarak, yüzey sularından kaynaklanan içme suyu için bir değerlendirme kriteri bulunmamaktadır.
- In all, 1.7 billion people do not have access to drinking water.
- Toplamda 1,7 milyar insanın içme suyuna erişimi bulunmamaktadır.
- In countries where drinking water comes from lakes, emissions cause especially major problems.
- İçme suyunun göllerden geldiği ülkelerde emisyonlar özellikle büyük sorunlara neden olmaktadır.
- In countries where drinking water comes from lakes, emissions cause especially major problems.
- İçme suyunun göllerden geldiği ülkelerde emisyonlar özellikle büyük sorunlara yol açmaktadır.
- The need for funding in order to guarantee access to drinking water, to energy, to health and to transport is enormous.
- İçme suyuna, enerjiye, sağlığa ve ulaşıma erişimi garanti altına almak için finansman ihtiyacı muazzam boyutlardadır.
- Furthermore, pollution of marine or terrestrial origin is increasingly contaminating soil and drinking water resources.
- Ayrıca deniz veya karasal kaynaklı kirlilik, toprak ve içme suyu kaynaklarını giderek daha fazla kirletmektedir.
- The pollutants accumulate in inland waters and lakes, which are frequently used for the abstraction of drinking water.
- Kirletici maddeler, içme suyu elde etmek için sıklıkla kullanılan iç sularda ve göllerde birikmektedir.
- In addition, an assessment criterion for drinking water originating from surface water is lacking.
- Buna ek olarak, yüzey suyundan kaynaklanan içme suyu için bir değerlendirme kriteri eksiktir.
- Mr Lamy, you think that more competition will provide the poor with high quality drinking water.
- Sayın Lamy, siz daha fazla rekabetin yoksullara yüksek kalitede içme suyu sağlayacağını düşünüyorsunuz.
- The availability of drinking water for the poor is said to be under threat.
- Yoksulların içme suyuna erişiminin tehdit altında olduğu söyleniyor.
- The pollutants accumulate in inland waters and lakes, which are frequently used for the abstraction of drinking water.
- Kirlilik maddeleri iç su kaynaklarında ve göllerde birikir, bu kaynaklar sık sık içme suyu temininde kullanılır.
- The drinking water problem is now affecting the industrialised countries as well, however.
- Ancak içme suyu sorunu artık sanayileşmiş ülkeleri de etkilemektedir.
- It is well known that water companies have fewer and fewer opportunities to obtain clean drinking water.
- Su şirketlerinin temiz içme suyu elde etmek için giderek daha az fırsata sahip olduğu iyi bilinmektedir.
- The need for funding in order to guarantee access to drinking water, to energy, to health and to transport is enormous.
- İçme suyuna, enerjiye, sağlığa ve ulaşıma erişimi garanti altına almak için finansman ihtiyacı çok büyüktür.
- Many rivers have been so polluted that they can no longer be used for drinking water.
- Birçok nehir o kadar çok kirlenmiş ki artık içme suyu için kullanılamıyorlar.
- Acid rain in drinking water affects human health.
- İçme suyundaki asit yağmuru insan sağlığını etkiler.
- In the United States, fluoride is added to the drinking water.
- Birleşik Devletler'de içme suyuna florür eklenir.
- We had no drinking water.
- İçme suyumuz yoktu.
- Many rivers have been so polluted that they can no longer be used for drinking water.
- Birçok nehir o kadar kirlendi ki artık içme suyu olarak kullanılamıyor.
- We have no drinking water.
- İçme suyumuz yok.
- How much drinking water do we have left?
- Ne kadar içme suyumuz kaldı?
- We have no drinking water.
- Bizim içme suyumuz yok.
- Is this drinking water?
- Bu içme suyu mu?
- We don't have any drinking water.
- Hiç içme suyumuz yok.
- We don't have any drinking water.
- İçme suyumuz yok.
- It's possible that the drinking water has chlorine, lead, or similar contaminants in it.
- İçme suyunda klor, kurşun ya da benzer kirletici madde bulunması mümkün.
- The Great Lakes supply drinking water.
- Büyük Göller içme suyu sağlamaktadır.
- The aquifer is Florida's main source of drinking water.
- Akifer, Florida'nın ana içme suyu kaynağıdır.
- The inhabitants of the city depend upon the river for drinking water.
- Şehrin sakinleri içme suyu için nehre bağlıdır.
- We had no drinking water.
- Bizim hiç içme suyumuz yoktu.
- The inhabitants of the city depend upon the river for drinking water.
- Şehir sakinleri içme suyu için nehre bağımlı.
- Please make sure the drinking water is pure.
- Lütfen içme suyunun saf olduğundan emin olun.
- It's possible that the drinking water has chlorine, lead, or similar contaminants in it.
- İçme suyunda klor, kurşun veya benzeri kirleticiler olması muhtemel.
- Tom filled the bottle with drinking water.
- Tom şişeyi içme suyuyla doldurdu.
- Tom filled the bottle with drinking water.
- Tom şişeyi içme suyu ile doldurdu.
- We don't have any drinking water left.
- Hiç içme suyumuz kalmadı.
- Please make sure the drinking water is pure.
- Lütfen içme suyunun saf olduğundan emin ol.
- This isn't drinking water.
- Bu içme suyu değil.
- In the United States, fluoride is added to the drinking water.
- Amerika Birleşik Devletleri'nde içme suyuna florür ilave edilir.
- The aquifer is Florida's main source of drinking water.
- Akifer Florida'nın ana içme suyu kaynağıdır.
- Dirty drinking water can cause sickness.
- Kirli içme suyu hastalığa neden olabilir.
- We desperately need drinking water.
- İçme suyuna çok ihtiyacımız var.
- Our survival depends on finding drinking water soon.
- Hayatta kalmamız en kısa zamanda içme suyu bulmamıza bağlı.
- There is an urgent need for drinking water.
- Acil içme suyuna ihtiyaç vardır.
- We can't survive on this island unless we find some drinking water.
- İçme suyu bulamazsak bu adada hayatta kalamayız.
Show More (44)
|