earlier - English Turkish Sentences
English Turkish
earlier daha öncesinde adv.
  • You had remarked earlier in the House that you likened yourself to a diesel engine.
  • Meclis'te daha önce kendinizi bir dizel motora benzettiğinizi belirtmiştiniz.
  • Mr Haarder said earlier that there is an exciting debate in progress in the Convention.
  • Sayın Haarder daha önce Sözleşme'de heyecan verici bir tartışmanın sürmekte olduğunu söylemişti.
  • As I said earlier, this point is being taken up with the federal authorities.
  • Daha önce de söylediğim gibi, bu konu federal makamlarla görüşülmektedir.
Show More (321)
earlier daha erken adv.
  • It would have been possible to discuss them at a much earlier stage.
  • Bunları çok daha erken bir aşamada tartışmak mümkün olabilirdi.
  • Could we request that the bells be rung a little bit earlier?
  • Zillerin biraz daha erken çalınmasını talep edebilir miyiz?
  • Should the Commission believe that earlier reporting is required, it will do so.
  • Komisyon daha erken raporlama yapılması gerektiğine inanırsa, bunu yapacaktır.
Show More (222)
earlier erken adv.
  • The earlier cancer is detected, the better the survival rate.
  • Kanser ne kadar erken teşhis edilirse hayatta kalma oranı da o kadar iyi olur.
  • The earlier these checks are carried out, the more effective they are.
  • Bu kontroller ne kadar erken yapılırsa o kadar etkili olur.
  • We have come to the end of the Commission statement on the reopening of the Mont Blanc tunnel earlier than expected.
  • Mont Blanc tünelinin beklenenden erken açılmasına ilişkin Komisyon açıklamasının sonuna gelmiş bulunuyoruz.
Show More (50)
earlier daha önce adv.
  • You should have told me that earlier.
  • Bunu bana daha önce söylemeliydin.
  • However, those earlier directives were inadequate.
  • Ancak, daha önceki direktifler yetersizdi.
  • This is the position that Parliament has stated in earlier discussions.
  • Parlamentonun daha önceki tartışmalarda ifade ettiği tutum budur.
Show More (31)
earlier önce adv.
  • It could have received it a month or two earlier.
  • Bir ya da iki ay önce alabilirdi.
  • In fact, my advice would be to publish those Minutes even earlier than is now the case.
  • Aslında benim tavsiyem, bu Tutanakların şu anda olduğundan daha da önce yayınlanması olacaktır.
  • She wished she had been born twenty years earlier.
  • Yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.
Show More (29)
earlier önce adj.
  • Computers were invented forty years earlier.
  • Bilgisayarlar kırk yıl önce icat edilmişti.
  • Computers were invented forty years earlier.
  • Bilgisayarlar kırk yıl önce icat edildi.
  • He died five years earlier.
  • Beş yıl önce öldü.
Show More (5)
earlier önceki adv.
  • This repairs some damage that was done in the earlier versions of this report by Neena Gill.
  • Bu, Neena Gill tarafından bu raporun önceki versiyonlarında yapılan bazı hasarları onarmaktadır.
  • If you use an earlier version of Windows, you can enjoy it from a web browser.
  • Windows'un önceki bir sürümünü kullanıyorsanız, bir web tarayıcısından yararlanabilirsiniz.
  • Japan's gold and foreign exchange reserves stood at $68.9 billion at the end of 1998, down from $77.0 billion a year earlier.
  • Japonya'nın altın ve döviz rezervleri bir önceki yıl 77.0 milyar dolar iken 1998 sonunda 68.9 milyar dolar olmuştur.
Show More (0)
earlier önceki adj.
  • His latest musical pieces are just variants of his earlier work.
  • Son müzikal parçaları önceki çalışmalarının varyantları.
  • Fadil was still trying to cope with his father's suicide a year earlier.
  • Fadıl hâlâ babasının bir yıl önceki intiharıyla başa çıkmaya çalışıyordu.
  • Fadil was still trying to cope with his father's suicide a year earlier.
  • Fadıl hala babasının bir yıl önceki intiharı ile başa çıkmaya çalışıyordu.
Show More (0)
earlier daha evvel adv.
  • Tom wanted to do that earlier.
  • Tom bunu daha evvelden yapmak istedi.
  • You should've told me earlier.
  • Bana daha evvel söylemeliydin.
  • Might I suggest that we start the meeting an hour earlier?
  • Toplantıyı bir saat daha evvel başlatmamızı önerebilir miyim?
Show More (0)
earlier eski adj.
  • With Microsoft Office documents, versions 2003 or earlier, when you save a file with a password, hackers can break that password in seconds.
  • Kaydederken şifrelediğiniz 2003 ve daha eski sürüm Microsoft Office belgelerinin şifresini hackerlar saniyeler içinde kırabiliyor.
Show More (-2)