eel - English Turkish Sentences
English Turkish
eel yılan balığı n.
  • We take out millions of tonnes of sand eels and scour the sea beds, and the cod eat sand eels.
  • Milyonlarca ton kum yılan balığı çıkarıp deniz yataklarını tarıyoruz ve morinalar kum yılan balıklarını yiyor.
  • Sand eels are part of the food chain of the cod and these things are all linked.
  • Kum yılan balıkları morina balıklarının besin zincirinin bir parçasıdır ve tüm bunlar birbiriyle bağlantılıdır.
  • My hovercraft is full of eels, and there's a bit of chewing gum stuck to my keyboard.
  • Hovercraft'ım yılan balıklarıyla dolu ve klavyeme bir parça sakız yapışmış.
Show More (8)
eel yılanbalığı n.
  • My hovercraft is full of eels.
  • Hoverkraftım yılanbalığı dolu.
  • My hovercraft is full of eels.
  • Hovercraft'ım yılanbalıklarıyla dolu.
  • My hovercraft is full of eels.
  • Hovercraft'ım yılanbalığı dolu.
Show More (2)
eel yılan balığı avlamak v.
  • I have fished an eel.
  • Yılan balığı avlamıştım.
Show More (-2)
eel yılan balığı tutmak v.
  • I have fished an eel.
  • Ben yılan balığı tuttum.
Show More (-2)