elude - English Turkish Sentences
English Turkish
elude hatırlayamamak v.
  • His name eludes me.
  • Ben onun adını hatırlayamıyorum.
  • His name eludes me.
  • İsmini hatırlamıyorum.
Show More (-1)
elude kaçmak v.
  • Dan eluded police for almost two years.
  • Dan neredeyse iki yıl boyunca polisten kaçtı.
  • Dan successfully eluded police.
  • Dan başarılı bir şekilde polisten kaçtı.
Show More (-1)
elude atlatmak v.
  • Dan eluded police for almost two years.
  • Dan neredeyse iki yıl boyunca polisi atlatmış.
  • Dan successfully eluded police.
  • Dan, polisi başarıyla atlattı.
Show More (-1)
elude kurtulmak v.
  • Tom managed to elude capture.
  • Tom yakalanmaktan kurtulmayı başardı.
Show More (-2)