Turkish - English Sentences
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Sentences
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Hide
Details
Clear
History :
hack around
gövdenin son harfi aldığı eke göre değişen fiil
ortaçağ rum kilisesinde bir manastırdan ya da papazlık makamından yardım olarak para toplayan kimse
History
English
Turkish
1
emergent
gelişmekte olan
adj.
AI is still an
emergent
technology.
Yapay zeka hala
gelişmekte olan
bir teknoloji.
Show More (-2)
2
emergent
ortaya çıkan
adj.
One of the indirect
emergent
problems related to inflation is unemployment.
Enflasyonla ilgili dolaylı olarak
ortaya çıkan
sorunlardan biri de işsizliktir.
Show More (-2)