|
- I find the report very enlightening.
- Raporu çok aydınlatıcı buluyorum.
- That could have been enlightening.
- Bu aydınlatıcı olabilirdi.
- I shall send you some press cuttings, which are extremely enlightening and will, I believe, bring you up-to-date.
- Size son derece aydınlatıcı ve sizi güncel tutacağına inandığım bazı basın kupürleri göndereceğim.
- The current discussion with regard to the air transport sector is enlightening on this matter.
- Hava taşımacılığı sektörüne ilişkin mevcut tartışma bu konuda aydınlatıcıdır.
- One enlightening example was your refusal to recognise the general strike on the occasion of the Summit of Seville.
- Sevilla Zirvesi vesilesiyle yapılan genel grevi tanımayı reddetmeniz aydınlatıcı bir örnektir.
- That was very enlightening.
- O çok aydınlatıcıydı.
- Enlightening the people is very easy.
- İnsanları aydınlatmak çok kolaydır.
- That was very enlightening.
- Bu çok aydınlatıcıydı.
- Enlightening the people is very easy.
- İnsanları aydınlatmak çok kolay.
- This is enlightening.
- Bu aydınlatıcı.
Show More (7)
|