1 |
extremism |
aşırılık |
n. |
|
- The government took measures to combat religious extremism.
- Hükümet, dini aşırılıkla mücadele etme konusunda önlemler aldı.
- We do not tolerate extremism.
- Aşırılığa tahammülümüz yok.
- We do not tolerate extremism.
- Aşırılığı hoş görmüyoruz.
- We do not tolerate extremism.
- Aşırılığa müsamaha göstermeyiz.
Show More (1)
|
2 |
extremism |
aşırıcılık |
n. |
|
- A peaceful and stable Afghanistan is an important bulwark against the resurgence of extremism in the region.
- Barışçıl ve istikrarlı bir Afganistan, bölgede aşırıcılığın yeniden canlanmasına karşı önemli bir siperdir.
- It would be another matter if the debate were about extremism.
- Tartışma aşırıcılıkla ilgili olsaydı başka bir mesele olurdu.
- Violence is incompatible with democracy, and extremism is often the cradle of violence.
- Şiddet demokrasi ile bağdaşmaz ve aşırıcılık genellikle şiddetin beşiğidir.
Show More (0)
|
3 |
extremism |
ekstremizm |
n. |
|
- We do not tolerate extremism.
- Ekstremizme göz yummuyoruz.
Show More (-2)
|