|
- I feel dizzy every time I stand up.
- Ne zaman ayağa kalksam başım dönüyor.
- You didn't feel dizzy.
- Başın dönmedi.
- Mary may feel dizzy if she does not sit in the front seat.
- Mary ön koltuğa oturmazsa başı dönebilir.
- Tom said that he felt dizzy.
- Tom başının döndüğünü söyledi.
- Sami felt dizzy and nauseous.
- Sami başının döndüğünü ve midesinin bulandığını hissetti.
- Tom said he felt dizzy.
- Tom başının döndüğünü söyledi.
- Sami felt dizzy and nauseous.
- Sami baş dönmesi ve bulantı hissetti.
- I still feel dizzy.
- Hâlâ başım dönüyor.
- I'm feeling dizzy.
- Başım dönüyor.
- Have you ever felt dizzy on a plane?
- Hiç uçakta başınızın döndüğünü hissettiniz mi?
- Tom was starting to feel dizzy.
- Tom'un başı dönmeye başlamıştı.
- Tom was starting to feel dizzy.
- Tom'un başı dönmeye başlıyordu.
- He's feeling dizzy.
- Başı dönüyor.
- Mary may feel dizzy if she does not sit in the front seat.
- Eğer ön koltukta oturmazsa Mary'nin başı dönebilir.
- I feel dizzy.
- Başım dönüyor.
- Tom felt dizzy from the heat.
- Tom sıcaktan başının döndüğünü hissetti.
- Tom started to feel dizzy.
- Tom'un başı dönmeye başladı.
- I felt dizzy and nauseous.
- Başım döndü ve midem bulandı.
- I am feeling dizzy.
- Başım dönüyor.
- I felt dizzy.
- Başım döndü.
- Tom told me he was feeling dizzy.
- Tom bana başının döndüğünü söyledi.
- I'm starting to feel dizzy.
- Baş dönmesi hissetmeye başlıyorum.
- Whenever I get up, I feel dizzy.
- Ne zaman ayağa kalksam başım dönüyor.
- Tom is feeling dizzy.
- Tom'un başı dönüyor.
- Mary may be feeling dizzy.
- Mary'nin başı dönüyor olabilir.
- Sometimes I feel dizzy.
- Bazen başım dönüyor.
- I feel dizzy every time I stand up.
- Her ayağa kalktığımda başım dönüyor.
Show More (24)
|