|
- Not just pink, feel free to experiment with vibrant colors like these.
- Sadece pembe değil, bunun gibi canlı renkleri denemekten çekinmeyin.
- Feel free to bring your sister in on this; we'd like her input, too.
- Kız kardeşinizi de bu işe dahil etmekten çekinmeyin; onun da fikrini almak isteriz.
- Please feel free to ask me any question.
- Lütfen bana soru sormaktan çekinmeyin.
- Please feel free to ask me any question.
- Lütfen bana herhangi bir soru sormaya çekinmeyin.
- Please feel free to ask me questions.
- Lütfen bana soru sormaktan çekinmeyin.
- Please feel free to make a suggestion.
- Lütfen bir öneri yapmaya çekinmeyin.
- Please feel free to join in.
- Lütfen katılmak için çekinmeyin.
- Feel free to contact me.
- Benimle iletişime geçmekten çekinmeyin.
- Please feel free to ask a question at any time.
- Lütfen istediğiniz zaman soru sormaktan çekinmeyin.
- Feel free to call whenever you like.
- İstediğiniz zaman aramaktan çekinmeyin.
- Please feel free to help yourself to anything in the fridge.
- Lütfen buzdolabındaki her şeyi yemekten çekinmeyin.
- Please feel free to eat anything in the fridge.
- Lütfen buzdolabındaki her şeyi yemekten çekinmeyin.
- Feel free to use any of these.
- Bunlardan herhangi birini kullanmaktan çekinmeyin.
- Please feel free to have a second helping.
- Lütfen ikinci bir yardım almaktan çekinmeyin.
- If you arrive home before me, please feel free to have a few drinks and relax.
- Eve benden önce varırsanız, lütfen birkaç kadeh içki içip dinlenmekten çekinmeyin.
- If you need help, feel free to call us.
- Yardıma ihtiyacınız varsa, bizi aramaktan çekinmeyin.
- Feel free to disagree, Tom.
- Katılmamaktan çekinmeyin, Tom.
- Please feel free to ask questions.
- Lütfen soru sormaktan çekinmeyin.
- Feel free to call if you need anything.
- Bir şeye ihtiyacınız olursa aramaya çekinmeyin.
- Feel free to contact me if you have any other questions.
- Başka sorunlarınız olursa benimle temas kurmaktan çekinmeyin.
- Please do feel free to come in and take a look at our exhibition anytime.
- Lütfen istediğiniz zaman gelip sergimize göz atmaktan çekinmeyin.
- Feel free to stay.
- Kalmak için çekinmeyin.
- Please feel free to join in.
- Lütfen katılmaktan çekinmeyin.
- Feel free to contact me if you have any other questions.
- Başka sorularınız varsa benimle iletişime geçmekten çekinmeyin.
- Please feel free to call me up.
- Lütfen beni aramaktan çekinmeyin.
- Feel free to ask any questions.
- Soru sormaktan çekinmeyin.
- Please feel free to use my dictionary.
- Lütfen sözlüğümü kullanmaktan çekinmeyin.
- Feel free to leave comments below.
- Aşağıya yorum bırakmaktan çekinmeyin.
- Feel free to take this.
- Almaya çekinmeyin.
- Please feel free to make a suggestion.
- Lütfen öneride bulunmaktan çekinmeyin.
- Feel free to leave anytime you want to.
- İstediğiniz zaman ayrılmaktan çekinmeyin.
- Please feel free to express yourself.
- Lütfen kendinizi ifade etmekten çekinmeyin.
- If you have any questions, feel free to call.
- Herhangi bir sorunuz varsa, aramaktan çekinmeyin.
- Please feel free to eat anything in the refrigerator.
- Lütfen buzdolabındaki her şeyi yemekten çekinmeyin.
- Please feel free to make suggestions.
- Lütfen öneride bulunmaktan çekinmeyin.
Show More (32)
|
|
- If you need help, feel free to call me.
- Yardıma ihtiyacın olursa, beni aramaktan çekinme.
- Please feel free to use my dictionary.
- Lütfen sözlüğümü kullanmaya çekinme.
- If you arrive home before me, please feel free to have a few drinks and relax.
- Eğer benden önce eve varırsan lütfen birkaç içki içmeye ve dinlenmeye çekinme.
- Whenever you get lonely, feel free to come and talk to me.
- Ne zaman yalnız hissedersen, gelip benimle konuşmaktan çekinme.
- Feel free to call if you need anything.
- Bir şeye ihtiyacın olursa aramaktan çekinme.
- If something happens, feel free to call me.
- Eğer bir şey olursa, beni aramaktan çekinme.
- Feel free to look around.
- Etrafına bakmaktan çekinme.
- Whenever you need help, feel free to call on me.
- Ne zaman yardıma ihtiyacın olursa, beni aramaktan çekinme.
- Feel free to contact me.
- Benimle irtibat kurmaktan çekinme.
- Whenever you get lonely, feel free to come and talk to me.
- Yalnız olduğun zaman gelmeye ve benimle konuşmaya çekinme.
- Please feel free to eat anything in the fridge.
- Lütfen buzdolabındaki bir şeyi yemeye çekinme.
- Feel free to call me anytime.
- Beni her zaman aramaktan çekinme.
- Please feel free to call me up.
- Lütfen beni aramaya çekinme.
- Feel free to stay.
- Kalmaktan çekinme.
- Feel free to sit anywhere you want.
- İstediğin yere oturabilirsin, çekinme.
- If you have any questions, feel free to call.
- Herhangi bir sorunun olursa aramaya çekinme.
- Please feel free to ask a question at any time.
- Lütfen istediğin zaman soru sormaya çekinme.
- Please feel free to link to my page.
- Lütfen sayfama girmekten çekinme.
- If you need help, feel free to call us.
- Yardıma ihtiyacın olursa, bizi aramaktan çekinme.
Show More (16)
|
