1 |
fibre |
lif |
n. |
|
- You really need to include fibres in your diet.
- Diyetinize lifleri dahil etmeniz gerçekten gerekiyor.
- It is a fact that processing long-flax fibres entails higher costs.
- Uzun keten liflerinin işlenmesinin daha yüksek maliyetler gerektirdiği bir gerçektir.
- These socks are made from bamboo fibre.
- Bu çoraplar bambu lifinden yapılmış.
- Fruit and vegetables are a good source of vitamins, minerals and fibre.
- Meyve ve sebzeler iyi birer vitamin, mineral ve lif kaynağıdır.
- These socks are made from bamboo fibre.
- Bu çoraplar bambu lifinden yapılır.
- Fruit and vegetables are a good source of vitamins, minerals and fibre.
- Meyve ve sebzeler vitamin, mineral ve lif için iyi bir kaynaktır.
Show More (3)
|
2 |
fibre |
elyaf |
n. |
|
- This bed sheet is made of natural fibres.
- Bu yatak çarşafı doğal elyaflardan yapılmıştır.
- For example, fibre packaging is easily manufactured from recyclable, renewable raw materials.
- Örneğin, elyaf ambalajlar geri dönüştürülebilir, yenilenebilir hammaddelerden kolayca üretilebilir.
Show More (-1)
|
3 |
fibre |
fiber |
n. |
|
- The factory bought more fibreglass for production.
- Fabrika üretim için daha fazla fiberglas satın aldı.
Show More (-2)
|