flabbergasted - English Turkish Sentences
English Turkish
flabbergasted şaşkına dönmüş adj.
  • Tom was flabbergasted when he heard the news.
  • Tom haberi duyunca şaşkına döndü.
  • I was flabbergasted when I found out that Mary used to be called Peter.
  • Mary'nin eskiden adının Peter olduğunu öğrendiğimde şaşkına dönmüştüm.
  • I was flabbergasted.
  • Şaşkına dönmüştüm.
Show More (10)
flabbergasted şaşırmış adj.
  • We're flabbergasted.
  • Biz şaşırdık.
  • My husband was so flabbergasted he dropped his car keys.
  • Kocam o kadar şaşırdı ki arabasının anahtarlarını düşürdü.
Show More (-1)
flabbergasted çok şaşırmış adj.
  • Everyone was just flabbergasted that she was able to get pregnant at 48.
  • Onun 48 yaşında hamile kalabildiğine herkes çok şaşırmıştı.
Show More (-2)