1 |
folk |
aile |
n. |
|
- Where are Tom's folks?
- Tom'un ailesi nerede?
- I'm sure your folks miss you.
- Eminim ailen seni özlemiştir.
- Give my regards to your folks.
- Ailene saygılarımı ilet.
- My folks used to tell me stories about that.
- Ailem bana bu konuda hikayeler anlatırdı.
Show More (1)
|
2 |
folk |
folk |
n. |
|
- Korpiklaani is one of my favorite folk metal bands.
- Korpiklaani benim en sevdiğim folk metal gruplarından biridir.
- She can play all kinds of instruments, classical or folk.
- Klasik ya da folk, her türlü enstrümanı çalabiliyor.
- She can play all kinds of instruments, classical or folk.
- O klasik ya da folk, her türlü enstrümanı çalabilir.
- Korpiklaani is one of my favorite folk metal bands.
- Korpiklaani en sevdiğim folk metal gruplarından biri.
Show More (1)
|
3 |
folk |
halk |
n. |
|
- Henry Robertson was not only a folk singer but also an engineer.
- Henry Robertson sadece bir halk şarkıcısı değil aynı zamanda bir mühendisti.
- He played a Turkish folk tune on his baglama at a Kurdish wedding in Germany.
- Almanya'da bir Kürt düğününde bağlamasıyla bir Türk halk ezgisi çaldı.
Show More (-1)
|
4 |
folk |
insanlar |
n. |
|
- Rap music is very popular among the young folk.
- Rap müzik genç insanlar arasında çok popüler.
Show More (-2)
|
5 |
folk |
halka ait |
adj. |
|
- Folk tales can be a good tool to learn a culture.
- Halk hikayeleri bir kültürü öğrenmek için iyi bir araç olabilir.
Show More (-2)
|