fruitful - English Turkish Sentences
English Turkish
fruitful verimli adj.
  • The research has been fruitful.
  • Araştırma verimli oldu.
  • We shall grab every possible opportunity for fruitful cooperation between us.
  • Aramızda verimli bir işbirliği için mümkün olan her fırsatı değerlendirmeliyiz.
  • This too will certainly lead to further intensive and fruitful debate.
  • Bu da kesinlikle daha yoğun ve verimli tartışmalara yol açacaktır.
Show More (26)
fruitful bereketli adj.
  • They are harvesting the fruitful land.
  • Bereketli toprakları hasat ediyorlar.
Show More (-2)