frustrated - English Turkish Sentences
English Turkish
frustrated sinirli adj.
  • Tom is likely to become frustrated.
  • Tom muhtemelen sinirli olacak.
  • I feel quite frustrated.
  • Oldukça sinirli hissediyorum.
  • I'm extremely frustrated.
  • Son derece sinirliyim.
Show More (25)
frustrated engellenmiş adj.
  • It would be outrageous if governments such as the UK Government doing bilateral deals frustrated a Council initiative.
  • Birleşik Krallık Hükümeti gibi ikili anlaşmalar yapan hükümetlerin Konsey'in bir girişimini engellemesi çok çirkin olur.
  • Illness frustrated his plans for the trip.
  • Hastalık onun gezi planlarını engelledi.
Show More (-1)
frustrated ümitleri suya düşmüş adj.
  • He talked about his life as a frustrated actor.
  • Ümitleri suya düşmüş bir aktör olarak hayatından bahsetti.
Show More (-2)