|
- Let us take as our example the film 'Four Weddings and a Funeral'.
- Örnek olarak "Dört Nikah Bir Cenaze" filmini ele alalım.
- In Milan, it is illegal to frown except during funerals or hospital visits.
- Milano'da cenazeler ve hasta ziyaretleri dışında surat asmak yasaklanmıştı.
- In Milan, it is illegal to frown except during funerals or hospital visits.
- Milano'da cenazeler veya hastane ziyaretleri dışında kaşlarını çatmak yasa dışıdır.
- Tom didn't cry at Mary's funeral.
- Tom, Mary'nin cenazesinde ağlamadı.
- What song would you like to be played at your funeral?
- Sen cenazende hangi şarkının çalınmasını isterdin?
- Many people attended her funeral.
- Cenazesine birçok kişi katıldı.
- It's not appropriate to wear a red miniskirt to a funeral.
- Cenazede kırmızı mini etek giymek uygun değil.
- I hate funerals.
- Cenazelerden nefret ederim.
- I’ll come to your funeral.
- Cenazene gelirim.
- His family showed a video of his life at his funeral.
- Ailesi cenazesinde onun hayatından bir video gösterdi.
- I feel bad about not having gone to his funeral.
- Onun cenazesine gitmemiş olmamla ilgili kötü hissediyorum.
- His funeral will be this weekend.
- Cenazesi bu hafta sonunda.
- Tom's funeral is on Monday.
- Tom'un cenazesi pazartesi günü.
- Tom went to Boston for a funeral.
- Tom bir cenaze için Boston'a gitti.
- Who saw the funeral today?
- Bugün cenazeyi kim izledi?
- Tom's family showed a video of his life at his funeral.
- Tom'un ailesi cenazesinde Tom'un hayatından bir video gösterdi.
- Men usually wear black suits and black ties to funerals.
- Erkekler cenazelerde genellikle siyah takım elbise giyer ve siyah kravat takarlar.
- Tom left the cemetery before Mary's funeral was over.
- Tom, Mary'nin cenazesi bitmeden mezarlıktan ayrıldı.
- Many people went to Tom's funeral.
- Birçok kişi Tom'un cenazesine gitti.
- It is traditional to wear black to a funeral.
- Cenazede siyah giymek gelenekseldir.
- I will definitely go to your funeral.
- Cenazene kesinlikle gideceğim.
- Tom wasn't at Mary's funeral.
- Tom, Mary'nin cenazesinde yoktu.
- I’ll come to your funeral.
- Cenazene geleceğim.
- Tom wants this song to be played at his funeral.
- Tom cenazesinde bu şarkının çalınmasını istiyor.
- Tom couldn't afford to pay for his mother's funeral.
- Tom annesinin cenaze masraflarını ödeyememiş.
- I've been to a lot of funerals.
- Bir sürü cenazeye katıldım.
- Tom's funeral will be this weekend.
- Tom'un cenazesi bu hafta sonu olacak.
- Blue is a great color for a funeral.
- Mavi, bir cenaze için harika bir renktir.
- He wants to be a husband at every wedding, and the deceased at every funeral.
- O her düğünde bir koca ve her cenazede merhum olmak istiyor.
- Sami is at a funeral.
- Sami bir cenazede.
- I've got a funeral to go to.
- Gitmem gereken bir cenaze var.
- I didn't come to school yesterday because I had to go to a funeral.
- Dün cenazeye gitmek zorunda kaldığım için okula gelmedim.
- Silence prevailed along the funeral route.
- Cenaze yolu boyunca sessizlik hakimdi.
- Why are wearing gold pants to a funeral?
- Cenazeye neden altın rengi pantolonla gidilir ki?
- There were many people at the funeral.
- Cenazede birçok insan vardı.
- Why don't you want to go to the funeral?
- Neden cenazeye gitmek istemiyorsun?
- Men usually wear black suits and black ties to funerals.
- Erkekler cenazeler için genellikle siyah takım elbise ve siyah kravat giyerler.
- Why don't you want to go to the funeral?
- Cenazeye neden gitmek istemiyorsun?
- What song would you like to be played at your funeral?
- Cenazende hangi şarkı çalsın isterdin?
- A lot of people attended Tom's funeral.
- Tom'un cenazesine birçok insan katıldı.
- He did not cry at her funeral.
- Onun cenazesinde ağlamadı.
- Tom Jackson didn't attend Senator John Smith's funeral.
- Tom Jackson, Senatör John Smith'in cenazesine katılmadı.
- Tom's funeral is taking place this weekend.
- Tom'un cenazesi bu hafta sonu yapılacak.
- Did you go to Tom's funeral?
- Tom'un cenazesine gittin mi?
- Sami took Layla to the funeral.
- Sami Leyla'yı cenazeye götürdü.
- I didn't go to Tom's funeral.
- Tom'un cenazesine gitmedim.
- Mary minded her neighbours' children while they went to a funeral.
- Mary, komşuları cenazeye giderken onların çocuklarıyla ilgilendi.
- Tom went to Mary's funeral.
- Tom, Mary'nin cenazesine gitti.
- I know you hate funerals.
- Cenazelerden nefret ettiğini biliyorum.
- I will definitely go to your funeral.
- Ben senin cenazene kesinlikle gideceğim.
- Sami went to the funeral with Layla.
- Sami cenazeye Layla ile gitti.
- About thirty people attended Tom's funeral.
- Tom'un cenazesine yaklaşık otuz kişi katıldı.
- I've been to a lot of funerals.
- Ben birçok cenazede bulundum.
- His funeral will be this weekend.
- Cenazesi bu hafta sonu yapılacak.
- People don't usually tell jokes at funerals.
- İnsanlar genellikle cenazelerde şaka yapmazlar.
- At funerals we don't tell jokes, and we don't laugh!
- Cenazelerde şaka yapmayız ve gülmeyiz!
- I didn't come to school yesterday because I had to go to a funeral.
- Dün okula gelmedim çünkü bir cenazeye gitmem gerekiyordu.
- Tom's family showed a video of his life at his funeral.
- Tom'un ailesi onun cenazesinde hayatıyla ilgili bir video gösterdi.
- I feel bad about not having gone to his funeral.
- Cenazesine gitmediğim için kendimi kötü hissediyorum.
- I saw her at the funeral today.
- Onu bugün cenazede gördüm.
- Sami is at a funeral with Layla.
- Sami, Layla ile bir cenazede.
- They made a toast at his funeral.
- Cenazesinde kadeh kaldırdılar.
- The funeral is tomorrow.
- Cenaze yarın.
- When's the funeral?
- Cenaze ne zaman?
- The reason that Tom isn't here is because he had to go to Boston for a funeral.
- Tom'un burada olmamasının nedeni bir cenaze için Boston'a gitmek zorunda olması.
- I have to go to a funeral today.
- Bugün bir cenazeye gitmek zorundayım.
- There were a lot of people at Tom's funeral.
- Tom'un cenazesinde birçok insan vardı.
- Why are wearing gold pants to a funeral?
- Bir cenazede altın rengi pantolon giymek neden?
- What kind of funeral do you want?
- Ne tür bir cenaze istiyorsun?
- Tom's funeral arrangements are pending.
- Tom'un cenaze düzenlemeleri bekliyor.
- Sami paid for the funeral.
- Cenaze masraflarını Sami ödedi.
- Tom and Mary were at John's funeral.
- Tom ve Mary John'un cenazesindeydiler.
- Tom didn't attend Mary's funeral.
- Tom, Mary'nin cenazesine katılmadı.
- Tom and Mary were at John's funeral.
- Tom ve Mary, John'un cenazesindeydiler.
- Many people attended his funeral.
- Cenazesine birçok kişi katıldı.
- Tom didn't attend Mary's funeral.
- Tom Mary'nin cenazesine katılmadı.
- Sami went to the funeral with Layla.
- Sami cenazeye Leyla'yla birlikte gitti.
- Tom attended Mary's funeral.
- Tom, Mary'nin cenazesine katıldı.
- I've got to make funeral arrangements.
- Cenaze ayarlamaları yapmalıyım.
- Sami was planning Layla's funeral.
- Sami, Layla'nın cenazesini planlıyordu.
- I always laugh at funerals.
- Cenazelerde hep gülerim.
- I didn't come to school yesterday because I had to go to a funeral.
- Dün okula gelmedim çünkü cenazeye gitmem gerekiyordu.
- I saw him at the funeral today.
- Onu bugün cenazede gördüm.
- Tom and I were at Mary's funeral.
- Tom ve ben Mary'nin cenazesindeydik.
- The funeral parlor is next to the cemetery.
- Cenaze salonu mezarlığın yanında.
- I saw you yesterday at the funeral.
- Seni dün cenazede gördüm.
- I saw Tom at the funeral today.
- Tom'u bugün cenazede gördüm.
- I didn't go to the funeral.
- Cenazeye gitmedim.
- The reason Tom isn't here is because he had to go to Boston for a funeral.
- Tom'un burada olmamasının nedeni bir cenaze için Boston'a gitmesi gerekmesiydi.
- Tom has to go to a funeral today.
- Tom bugün bir cenazeye gitmek zorunda.
- We should find out when Tom's funeral is.
- Tom'un cenazesinin ne zaman olduğunu öğrenmemiz gerekir.
- None of Tom's relatives came to his funeral.
- Tom'un akrabalarından hiçbiri cenazesine gelmedi.
- Tom didn't come to school today because he had to go to a funeral.
- Tom bir cenazeye gitmek zorunda olduğu için bugün okula gelmedi.
- What song would you like to be played at your funeral?
- Cenazenizde hangi şarkının çalınmasını istersiniz?
- I didn't cry at Tom's funeral.
- Tom'un cenazesinde ağlamadım.
- Only three people attended Tom's funeral.
- Tom'un cenazesine sadece üç kişi katıldı.
- He wants to be a husband at every wedding, and the deceased at every funeral.
- Her düğünde koca, her cenazede merhum olmak istiyor.
- Many people attended her funeral.
- Cenazesine birçok insan katıldı.
- I have to leave early today because I have to attend a funeral.
- Bugün katılmam gereken bir cenaze var, o yüzden erken çıkmak zorundayım.
- At the funeral, the widow looked very dignified, with her black suit, hat and gloves.
- Cenazede dul kadın, siyah takım elbisesi, şapkası ve eldivenleriyle çok asil görünüyordu.
- Dan attended Linda's funeral.
- Dan, Linda'nın cenazesine katıldı.
- His family showed a video of his life at his funeral.
- Ailesi cenazesinde hayatının gösterildiği bir film gösterdi.
- There were a lot of people at Tom's funeral.
- Tom'un cenazesinde bir sürü insan vardı.
- Tom's funeral will be on Monday.
- Tom'un cenazesi pazartesi günü olacak.
- I didn't come to school yesterday because I had to go to a funeral.
- Dün okula gelmedim çünkü cenazeye gitmek zorunda kaldım.
- What surprised me was that only ten people came to Tom's funeral.
- Beni şaşırtan Tom'un cenazesine sadece on kişinin gelmesiydi.
- I have to leave early today because I have to attend a funeral.
- Bugün erken ayrılmak zorundayım çünkü bir cenazeye katılmam gerekiyor.
- No musician would have thought of playing that music at the funeral.
- Hiçbir müzisyen, cenazede o müziği çalmayı düşünmezdi.
- We should find out when Tom's funeral is.
- Tom'un cenazesinin ne zaman olduğunu öğrenmeliyiz.
- Sami didn't cry at the funeral.
- Sami cenazede ağlamadı.
- Tom couldn't afford to pay for his mother's funeral.
- Tom annesinin cenaze masraflarını karşılayamadı.
- Tom's funeral will be held on Monday.
- Tom'un cenazesi Pazartesi günü yapılacak.
- Many people attended Tom's funeral.
- Tom'un cenazesine birçok kişi katıldı.
- I saw Tom at the funeral.
- Tom'u cenazede gördüm.
- Sami is at a funeral.
- Sami cenazede.
- One does not wear a red mini skirt to a funeral.
- Cenazeye kırmızı mini etekle gidilmez.
- I saw them at the funeral today.
- Onları bugün cenazede gördüm.
- Tom didn't come to school today because he had to go to a funeral.
- Tom bugün okula gelmedi çünkü bir cenazeye gitmesi gerekiyordu.
- Many attended his funeral.
- Cenazesine birçok kişi katıldı.
- At the funeral, the widow looked very dignified, with her black suit, hat and gloves.
- Cenazede dul kadın, siyah takım elbisesi, şapkası ve eldiveni ile çok ağırbaşlı görünüyordu.
- I am going to attend a funeral tomorrow.
- Yarın bir cenazeye katılacağım.
- Many attended his funeral.
- Birçoğu onun cenazesine katıldı.
- Tom didn't cry at Mary's funeral.
- Tom Mary'nin cenazesinde ağlamadı.
- Tom spoke very eloquently at Mary's funeral.
- Tom, Mary'nin cenazesinde çok güzel konuştu.
- I saw Tom at the funeral today.
- Bugün cenazede Tom'u gördüm.
- A great many people attended his funeral.
- Cenazesine çok sayıda insan katıldı.
- Tom didn't go to Mary's funeral.
- Tom, Mary'nin cenazesine gitmedi.
- Sami went to the funeral with Layla.
- Sami cenazeye Leyla'yla gitti.
- Sami took Layla to the funeral.
- Sami, Layla'yı cenazeye götürdü.
- I didn't attend his funeral.
- Cenazesine katılmadım.
- I have a funeral to attend.
- Katılmam gereken bir cenaze var.
- Funeral arrangements are pending.
- Cenaze düzenlemeleri beklemede.
- Tom spoke very eloquently at Mary's funeral.
- Tom Mary'nin cenazesinde çok ikna edici biçimde konuştu.
- I will definitely attend your funeral.
- Cenazene kesinlikle katılacağım.
- I have to go to a funeral today.
- Bugün bir cenazeye gitmeliyim.
- One does not wear a red mini skirt to a funeral.
- Kimse cenazede kırmızı mini etek giymez.
- Was Tom at the funeral?
- Tom cenazede miydi?
- Many people went to Tom's funeral.
- Tom'un cenazesine birçok kişi gitti.
- Tom's funeral is today.
- Tom'un cenazesi bugün.
- I attended Tom's funeral.
- Tom'un cenazesine katıldım.
- I'm sorry I couldn't come to Tom's funeral.
- Tom'un cenazesine gelemediğim için üzgünüm.
- Who saw the funeral today?
- Bugün cenazeyi kim gördü?
- At lunchtime today, our usual restaurant was closed because of a funeral in the family.
- Bugün öğle yemeği saatinde, her zamanki restoranımız ailedeki bir cenaze nedeniyle kapalıydı.
- Sami is at a funeral with Layla.
- Sami Leyla'yla cenazedeydi.
- I will definitely attend your funeral.
- Kesinlikle cenazene katılacağım.
- Blue is a great color for a funeral.
- Mavi cenaze için harika bir renk.
- Tom's funeral arrangements are pending.
- Tom'un cenaze işlemleri devam ediyor.
- Your dress is too colourful for a funeral.
- Elbisen bir cenaze için fazla renkli.
- Tom's funeral was three days ago.
- Tom'un cenazesi üç gün önceydi.
- He did not cry at her funeral.
- Cenazesinde ağlamadı.
- Hundreds attended Tom's funeral.
- Tom'un cenazesine yüzlerce kişi katıldı.
- I think you should go to Tom's funeral.
- Bence Tom'un cenazesine gitmelisin.
Show More (149)
|
|
- In Milan, it is illegal to frown except during funerals or hospital visits.
- Milano'da cenaze törenleri veya hastane ziyaretleri dışında kaşları çatmak yasaktır.
- Have a proper funeral for the body so that the soul can reach to heaven.
- Beden için uygun bir cenaze töreni yapın ki ruh cennete ulaşabilsin.
- When's the funeral?
- Cenaze töreni ne zaman?
- About thirty people attended Tom's funeral.
- Yaklaşık otuz kişi Tom'un cenaze törenine katıldı.
- Tom attended Mary's funeral.
- Tom, Mary'nin cenaze törenine katıldı.
- Dan attended Linda's funeral.
- Dan Linda'nın cenaze törenine katıldı.
- I saw you yesterday at the funeral.
- Seni dün cenaze töreninde gördüm.
- Only three people attended Tom's funeral.
- Tom'un cenaze törenine sadece üç kişi katıldı.
- What kind of funeral do you want?
- Ne tür bir cenaze töreni istiyorsun?
- Trang's party was as much fun as a funeral wake.
- Trang'ın partisi bir cenaze töreni kadar eğlenceliydi.
- Tom left the cemetery before Mary's funeral was over.
- Tom Mary'nin cenaze töreni bitmeden mezarlıktan ayrıldı.
- I didn't go to Tom's funeral.
- Tom'un cenaze törenine gitmedim.
- King John gave his father a magnificent funeral.
- Kral John, babasına muhteşem bir cenaze töreni yaptı.
- What kind of a funeral do you want?
- Ne tür bir cenaze töreni istiyorsun?
- Your dress is too colourful for a funeral.
- Elbiseniz cenaze töreni için çok renkli.
- Tom Jackson didn't attend Senator John Smith's funeral.
- Tom Jackson Senatör John Smith'in cenaze törenine katılmadı.
- What kind of a funeral do you want?
- Nasıl bir cenaze töreni istiyorsun?
- Tom's funeral is taking place this weekend.
- Tom'un cenaze töreni bu hafta sonu gerçekleşiyor.
- The lady's funeral was held at the local church.
- Hanımefendinin cenaze töreni yerel kilisede yapıldı.
- The reason that Tom isn't here is because he had to go to Boston for a funeral.
- Tom'un burada olmamasının sebebi, bir cenaze töreni için Boston'a gitmek zorunda olmasıydı.
- The funeral was yesterday.
- Cenaze töreni dündü.
- What surprised me was that only ten people came to Tom's funeral.
- Beni şaşırtan şey Tom'un cenaze törenine sadece on kişinin gelmesiydi.
- Tom's funeral will be on Monday.
- Tom'un cenaze töreni pazartesi günü olacak.
- A great many people attended his funeral.
- Onun cenaze törenine pek çok kişi katıldı.
- I didn't attend his funeral.
- Ben onun cenaze törenine katılmadım.
- King John gave his father a magnificent funeral.
- Kral John babasına muhteşem bir cenaze töreni düzenledi.
- No musician would have thought of playing that music at the funeral.
- Hiçbir müzisyen, o müziği cenaze töreninde çalmayı düşünmezdi.
- I attended Tom's funeral.
- Tom'un cenaze törenine katıldım.
- Tom and I were at Mary's funeral.
- Tom ve ben Mary'nin cenaze törenindeydik.
- Tom's funeral will be held on Monday.
- Tom'un cenaze töreni Pazartesi günü yapılacak.
- Tom didn't attend Mary's funeral.
- Tom Mary'nin cenaze törenine katılmadı.
- Did you go to Tom's funeral?
- Tom'un cenaze törenine gittin mi?
- Many people attended Tom's funeral.
- Birçok kişi Tom'un cenaze törenine katıldı.
- I've got a funeral to go to.
- Gidecek bir cenaze törenim var.
- I saw her at the funeral today.
- Bugün onu cenaze töreninde gördüm.
- Sami was planning a funeral for Layla.
- Sami, Layla için bir cenaze töreni planlıyordu.
- The monarch is supposed to attend the funeral.
- Hükümdar cenaze törenine katılmalı.
- Sami didn't cry at the funeral.
- Sami cenaze töreninde ağlamadı.
- It is traditional to wear black to a funeral.
- Bir cenaze töreni için siyah giymek gelenekseldir.
- I hate funerals.
- Cenaze törenlerinden nefret ediyorum.
- I saw them at the funeral today.
- Bugün onları cenaze töreninde gördüm.
- Tom wasn't at Mary's funeral.
- Tom Mary'nin cenaze töreninde değildi.
- I saw him at the funeral today.
- Bugün onu cenaze töreninde gördüm.
- Many people attended his funeral.
- Birçok kişi onun cenaze törenine katıldı.
- The reason Tom isn't here is because he had to go to Boston for a funeral.
- Tom'un burada olmamasının sebebi, bir cenaze töreni için Boston'a gitmek zorunda olmasıydı.
- The monarch is supposed to attend the funeral.
- Hükümdarın cenaze törenine katılması gerekiyor.
- Hundreds attended Tom's funeral.
- Yüzlerce kişi Tom'un cenaze törenine katıldı.
Show More (44)
|
