|
- We are nonetheless afraid that this measure is quite inadequate for getting to grips with the existing backlogs.
- Bununla birlikte, bu tedbirin mevcut birikmiş iş yükünün üstesinden gelmek için oldukça yetersiz olduğundan korkuyoruz.
- What measures are being taken to get to grips with this fraud?
- Bu sahtekarlığın üstesinden gelmek için ne gibi tedbirler alınıyor?
- What measures are being taken to get to grips with this fraud?
- Bu sahtekarlığın üstesinden gelmek için ne gibi önlemler alınıyor?
- We are nonetheless afraid that this measure is quite inadequate for getting to grips with the existing backlogs.
- Yine de bu tedbirin mevcut birikmiş işlerin üstesinden gelmek için oldukça yetersiz olmasından korkuyoruz.
- We have a joint task to get to grips with for Europe.
- Avrupa için üstesinden gelmemiz gereken ortak bir görevimiz var.
- That is something we have to get to grips with.
- Bu, üstesinden gelmemiz gereken bir şey.
- We need to get to grips with our different world views.
- Farklı dünya görüşlerimizin üstesinden gelmemiz gerekiyor.
Show More (4)
|
