|
- I shall gladly pass your comments on to President Fontaine.
- Yorumlarınızı memnuniyetle Başkan Fontaine'e ileteceğim.
- If you wish to arrange for us to be given even just a minute to restate these questions, then gladly.
- Bu soruları tekrarlamamız için bize sadece bir dakika bile verilmesini ayarlamak isterseniz, memnuniyetle.
- I would gladly submit that to this House's decision.
- Bunu memnuniyetle bu Meclisin kararına sunarım.
- I gladly admit that the Commission is not responsible for this situation.
- Bu durumdan Komisyon'un sorumlu olmadığını memnuniyetle kabul ediyorum.
- I would gladly do so, but I am not allowed to.
- Bunu memnuniyetle yapardım ama buna iznim yok.
- We gladly note your group's wishes.
- Grubunuzun isteklerini memnuniyetle not ediyoruz.
- This is why I voted for it gladly.
- Bu yüzden memnuniyetle oy verdim.
- This is why I voted for it gladly.
- Bu nedenle memnuniyetle oy verdim.
- I will, however, quite gladly say something about the actual substance of your question.
- Bununla birlikte sorunuzun asıl özü hakkında memnuniyetle bir şeyler söyleyeceğim.
- I shall gladly try, but I cannot answer the question here orally.
- Memnuniyetle deneyeceğim, ancak soruya burada sözlü olarak cevap veremem.
- I will gladly answer the question.
- Soruyu memnuniyetle cevaplayacağım.
- Therefore I gladly support the proposal before us today.
- Bu nedenle bugün önümüze getirilen öneriyi memnuniyetle destekliyorum.
- I will gladly make the documents you have requested available to you.
- Talep ettiğiniz belgeleri size memnuniyetle sunacağım.
- We will gladly vote for the report.
- Rapora memnuniyetle oy vereceğiz.
- This is one of President Putin's basic principles, which we gladly share with him.
- Bu, Başkan Putin'in temel ilkelerinden biridir ve biz de bu ilkeyi memnuniyetle paylaşıyoruz.
- Mr Khanbhai has produced a balanced report, whose proposals we gladly lend our support to.
- Sayın Khanbhai, önerilerini memnuniyetle desteklediğimiz dengeli bir rapor hazırlamıştır.
- I will gladly trade somebody for the opinion page.
- Fikir sayfası uğruna memnuniyetle birilerini takas ederim.
- We'll gladly take you home.
- Sizi memnuniyetle eve götüreceğiz.
- I will gladly do my duty.
- Görevimi memnuniyetle yapacağım.
- I'll gladly come.
- Memnuniyetle gelirim.
- Sure, gladly.
- Kesinlikle, memnuniyetle.
- I'll gladly help you.
- Sana memnuniyetle yardım ederim.
- Tom gladly accepted.
- Tom memnuniyetle kabul etti.
- I'll gladly help you.
- Memnuniyetle sana yardım ederim.
- I will do it gladly.
- Onu memnuniyetle yaparım.
- He gladly accepted our offer.
- Teklifimizi memnuniyetle kabul etti.
- I will gladly help you.
- Size memnuniyetle yardımcı olurum.
- Tom gladly accepted the invitation.
- Tom daveti memnuniyetle kabul etti.
- I would gladly help you, only I am too busy now.
- Size memnuniyetle yardım ederim ama şu an çok meşgulüm.
- Yes, gladly.
- Evet, memnuniyetle.
- I will gladly help you.
- Ben size memnuniyetle yardımcı olurum.
- Sami gladly accepted.
- Sami memnuniyetle kabul etti.
- Sure, gladly.
- Elbette, memnuniyetle.
- She gladly accepted his proposal.
- Evlilik teklifini memnuniyetle kabul etti.
- She gladly accepted his proposal.
- Onun teklifini memnuniyetle kabul etti.
- I will gladly help you.
- Memnuniyetle yardım edeceğim.
- I will do it gladly.
- Memnuniyetle yapacağım.
- He gladly accepted our offer.
- O bizim teklifimizi memnuniyetle kabul etti.
- Tom gladly agreed.
- Tom memnuniyetle kabul etti.
- I gladly accepted his proposal.
- Onun önerisini memnuniyetle kabul ettim.
- I gladly accepted his proposal.
- Teklifini memnuniyetle kabul ettim.
- We'll gladly take you home.
- Sizi memnuniyetle eve bırakırız.
- I'll gladly come.
- Memnuniyetle geleceğim.
- I will gladly help you.
- Size memnuniyetle yardım ederim.
Show More (42)
|
