|
- I thought we had a good time.
- İyi zaman geçirdiğimizi düşündüm.
- We had good time, learning English.
- İngilizce öğrenerek iyi zaman geçirdik.
- Tom wanted Mary to have a good time.
- Tom, Mary'nin iyi zaman geçirmesini istedi.
- Tom is having a good time.
- Tom iyi zaman geçiriyor.
- Everybody seems to be having a good time.
- Herkes iyi zaman geçiriyor gibi görünüyor.
- We're going to have a good time.
- İyi zaman geçireceğiz.
- We were having a good time.
- İyi zaman geçiriyorduk.
- Tom and Mary told me they had a good time at the concert.
- Tom ve Mary bana konserde iyi zaman geçirdiklerini söyledi.
- You made good time.
- İyi zaman geçirdin.
- We made good time since the traffic was light.
- Trafik hafif olduğu için iyi zaman geçirdik.
- Tom and Mary said that they had a good time at the concert.
- Tom ve Mary konserde iyi zaman geçirdiklerini söyledi.
- You and I've had some really good times together, haven't we?
- Sen ve ben gerçekten birlikte iyi zamanlar geçirdik, değil mi?
- Everyone had a good time.
- Herkes iyi zaman geçirdi.
- They seem to have had a good time in Rome.
- Onlar Roma'da iyi zaman geçirmiş gibi görünüyorlar.
- I had a really good time.
- Gerçekten iyi zaman geçirdim.
- Tom said he wasn't having a good time.
- Tom iyi zaman geçirmediğini söyledi.
- Take care of yourself, and have a good time!
- Kendine iyi bak ve iyi zaman geçir!
- Tom said he was having a good time.
- Tom iyi zaman geçirdiğini söyledi.
- Is everybody having a good time?
- Herkes iyi zaman geçiriyor mu?
- We had a very good time last night.
- Dün gece çok iyi zaman geçirdik.
- I had a good time while I stayed in the country.
- Kırsalda kalırken iyi zaman geçirdim.
- Did you have a good time at the dinner?
- Akşam yemeğinde iyi zaman geçirdin mi?
- I thought you were having a good time.
- İyi zaman geçireceğini düşündüm.
- You must've had a good time.
- İyi zaman geçirmiş olmalısın.
- Those were very good times.
- Onlar çok iyi zamanlardı.
- Tom just wanted to have a good time.
- Tom sadece iyi zaman geçirmek istiyor.
- Hard times create strong men, strong men create good times, good times create weak men, and weak men create hard times.
- Zor zamanlar güçlü adamlar yaratır, güçlü adamlar iyi zamanlar yaratır, iyi zamanlar zayıf adamlar yaratır ve zayıf adamlar zor zamanlar yaratır.
- We had a good time in the open air.
- Açık havada iyi zaman geçirdik.
- We've had some really good times together.
- Birlikte gerçekten iyi zamanlar geçirdik.
- We're having a good time.
- İyi zaman geçiriyoruz.
- Everybody is having a good time.
- Herkes iyi zaman geçiriyor.
- We had a good time playing chess.
- Satranç oynayarak iyi zaman geçirdik.
- We had a good time.
- İyi zaman geçirdik.
- We had so many good times together.
- Birlikte çok iyi zamanlarımız oldu.
- I had a good time this evening.
- Bu akşam çok iyi zaman geçirdim.
- Have a good time on your date.
- Randevunda iyi zaman geçir.
- That was a good time.
- İyi zamanlardı.
- Tom says I'll have a good time here.
- Tom burada iyi zaman geçireceğimi söylüyor.
- Those were good times!
- Onlar iyi zamanlardı!
- Since the traffic was light, we made good time driving to the beach.
- Trafik hafif olduğu için, sahile giderken iyi zaman geçirdik.
- I had a good time playing golf.
- Golf oynayarak iyi zaman geçirdim.
- Mary had a good time.
- Mary iyi zaman geçirdi.
- We did have some good times.
- Bazı iyi zamanlar geçirdik.
- I'm sure you'll all have a good time at the zoo tomorrow.
- Yarın hepinizin hayvanat bahçesinde iyi zaman geçireceğinizden eminim.
Show More (41)
|
