guaranteeing - Turkish English Dictionary

guaranteeing

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "guaranteeing" in Turkish English Dictionary : 49 result(s)

English Turkish
Common Usage
guarantee n. güvence
The essence of the definition in this text is identical, but the guarantees have disappeared.
Bu metindeki tanımın özü aynıdır, ancak güvenceler ortadan kalkmıştır.

More Sentences
guarantee n. garanti
I want to return this table while its guarantee is still valid.
Garantisi hala geçerliyken bu masayı iade etmek istiyorum.

More Sentences
guarantee n. teminat
The bank is holding our family home as guarantee.
Banka ailemizin evini teminat olarak tutuyor.

More Sentences
General
guarantee n. garanti etmek
Shall we sign a contract for your guarantee of my loan?
Kredimi garanti etmeniz için bir sözleşme imzalayalım mı?

More Sentences
guarantee v. garantilemek
Having three superstars in your team doesn't guarantee success in the finals.
Takımınızda üç süper yıldız olması finallerde başarıyı garantilemez.

More Sentences
guarantee v. güvence vermek
We have ensured that the level of Chinese commitments offers this guarantee.
Çin'in taahhütlerinin düzeyinin bu güvenceyi vermesini sağladık.

More Sentences
guarantee v. güvence altına almak
Growth, yes, but guaranteeing the basic pillars, real cohesion, real convergence.
Büyüme, evet, ama temel dayanakların, gerçek uyumun, gerçek yakınsamanın da güvence altına alınması.

More Sentences
guarantee v. kefil olmak
My father stood guarantee for my debts.
Babam borçlarıma kefil oldu.

More Sentences
guarantee v. garanti altına almak
My products are guaranteed against any kind of failure.
Ürünlerim her türlü arızaya karşı garanti altına alınmıştır.

More Sentences
guarantee v. garantiye almak
We have received guarantees from Ministers from all EU States that they will be in Valencia on these dates.
Tüm AB Devletlerinin Bakanlarından bu tarihlerde Valensiya'da olacaklarına dair garanti aldık.

More Sentences
guarantee v. teminat vermek
The proposal that surgeons and clinics must issue guarantees is also important.
Cerrahların ve kliniklerin teminat vermesi önerisi de önemlidir.

More Sentences
guarantee v. teminat altına almak
I urge that care be taken to maintain guarantees of food safety.
Gıda güvenliğinin teminat altına alınmasına özen gösterilmesi çağrısında bulunuyorum.

More Sentences
guarantee v. taahhüt etmek
Japan guaranteed a 2 billion yen aid package to developing countries.
Japonya gelişmekte olan ülkelere 2 milyar yenlik bir yardım paketini taahhüt etti.

More Sentences
guarantee v. temin etmek
The Commission has now requested 500 additional positions to guarantee the smooth running of the enlargement.
Komisyon, genişlemenin sorunsuz bir şekilde yürütülmesini temin etmek üzere 500 ek pozisyon talep etmiştir.

More Sentences
guarantee v. üstlenmek
No minor can guarantee some other person's loan.
Reşit olmayan kimse bir başkasının kefilliğini üstlenemez.

More Sentences
Trade/Economic
guarantee n. garanti
This operation has lots of risks and no guarantees.
Bu operasyonun birçok riski var ve hiçbir garanti de verilmiyor.

More Sentences
guarantee n. güvence
I would hope that you could ensure that guarantee extends to everybody.
Bu güvencenin herkesi kapsamasını sağlayabileceğinizi umuyorum.

More Sentences
guarantee n. teminat
Although this Solidarity Fund is a necessary guarantee, it is not a sufficient one, however.
Bu Dayanışma Fonu gerekli bir teminat olsa da yeterli bir teminat değildir.

More Sentences
Law
guarantee n. teminat
However, it gave the impression that the guarantee was only for Members of this House.
Bununla birlikte, teminatın sadece bu Meclisin Üyeleri için olduğu izlenimini vermiştir.

More Sentences
guarantee v. garanti vermek
I believe we must give a one hundred per cent guarantee.
Yüzde yüz garanti vermemiz gerektiğine inanıyorum.

More Sentences
guarantee v. kefil olmak
She guaranteed his debts.
Borçlarına kefil oldu.

More Sentences
Technical
guarantee n. garanti
Similarly, it is not enough for financial guarantees to be established.
Benzer şekilde, mali garantilerin tesis edilmesi yeterli değildir.

More Sentences
Textile
guarantee n. garanti
However, it gave the impression that the guarantee was only for Members of this House.
Ancak bu, garantinin yalnızca bu Meclisin Üyeleri için olduğu izlenimini verdi.

More Sentences
Automotive
guarantee n. garanti
Without this there will be no guarantee of a cessation of violence.
Bu yapılmadığı takdirde şiddetin sona ermesinin hiçbir garantisi olmayacaktır.

More Sentences
General
guarantee n. kefillik
guarantee n. inanca
guarantee n. kefil
guarantee n. garantör
guarantee n. kefalet
guarantee n. garanti altına alma
guarantee n. belirli bir sonucun veya durumun oluşacağını temin eden şey
guarantee n. işaret
guarantee n. simge
guarantee n. belirti
guarantee v. senet vermek
guarantee v. garanti etmek
guarantee v. kefalet etmek
guarantee v. kalıbını basmak
guarantee v. söz vermek
guarantee v. üzerine almak
Trade/Economic
guarantee n. kefalet
guarantee v. garanti etmek
Law
guarantee n. kişisel teminat
guarantee n. kefalet
guarantee n. kefil
guarantee n. teminat alan alacaklı
guarantee n. tekeffül
guarantee v. garanti etmek
Ottoman Turkish
guarantee v. tekeffül etmek

Meanings of "guaranteeing" with other terms in English Turkish Dictionary : 255 result(s)

English Turkish
General
guarantee of quality n. kalite garantisi
It is as if social control were a guarantee of quality when a local shopkeeper buys meet from a hunter to sell.
Sanki yerel bir esnafın satmak üzere bir avcıdan av satın alması sosyal kontrolün bir kalite garantisi olması gibi.

More Sentences
issue guarantee v. garanti vermek
The proposal that surgeons and clinics must issue guarantees is also important.
Cerrahların ve kliniklerin garanti vermesi önerisi de önemli.

More Sentences
(guarantee) expire v. garanti süresi bitmek
The warranty for my TV is expired.
Televizyonumun garanti süresi bitti.

More Sentences
give guarantee v. garanti vermek
I wish I could give guarantees for many things but unfortunately I am not able to.
Keşke birçok konuda garanti verebilseydim ama ne yazık ki bunu yapamıyorum.

More Sentences
Medical
health guarantee n. sağlık güvencesi
The second priority must be a health guarantee.
İkinci öncelik sağlık güvencesi olmalıdır.

More Sentences
General
energy sales and treasury guarantee agreements n. enerji satış garantisi anlaşmaları
guarantee in kind n. ayni teminat
guarantee term n. garanti süresi
guarantee fund n. teminat akçesi
full guarantee n. süresiz teminat
guarantee letter n. teminat mektubu
constitutional guarantee n. anayasal güvence
constitutional guarantee n. anayasal teminat
terms of guarantee n. garanti şartları
lifetime guarantee n. ömür boyu garanti
statutory guarantee n. yasal garanti
bid guarantee n. teklif güvencesi
guarantee period n. teminat süresi
guarantee period n. garanti süresi
life of a guarantee n. bir garantinin süresi
fulfilment guarantee n. yerine getirme garantisi
satisfaction guarantee n. memnuniyet garantisi
provide as a guarantee v. teminat olarak göstermek
(guarantee) expire v. garantisi dolmak
give a guarantee v. teminat vermek
get guarantee v. teminat almak
draft a letter of guarantee v. teminat mektubu yazmak
write a letter of guarantee v. teminat mektubu yazmak
provide guarantee v. teminat sağlamak
be under the guarantee of v. garantisi altında olmak
demand guarantee v. garanti talep etmek
take a guarantee v. garanti almak
release a guarantee v. teminat çözmek
guarantee against something v. -e karşı garanti vermek
cash the letter of guarantee v. teminat mektubu kırdırmak
without guarantee adj. teminatsız
without guarantee adj. garantisiz
under guarantee adj. güvence altında
Phrasals
guarantee something against something (for something) v. bir şeye bozulmaya, kırılmaya, eskimeye karşı (bir süreliğine) garanti vermek
guarantee (something) against (something) for (some length of time) v. (bir şeye) bozulmaya, kırılmaya, eskimeye karşı (bir süreliğine) garanti vermek
guarantee against v. -'e karşı garanti vermek
Phrases
after the guarantee period n. garanti süresi sonrası
hereby expressly disclaims any warranty or guarantee whether express or implied with regard to items described herein expr. burada (işbu belgede) belirtilen kalemlere ilişkin ne sarahaten (açıkça) ne de ima yoluyla hiçbir garanti veya teminatı kabul etmez
after the guarantee period expr. garanti döneminden sonra
under guarantee expr. garanti altında
Proverb
age is no guarantee of wisdom akıl yaşta değil baştadır
Speaking
I want the guarantee that i have no red tape expr. bürokrasi ile uğraşmama garantisi istiyorum
I can guarantee you this expr. sana şunu garanti ediyorum
the only prize they guarantee expr. sana vaat edilen tek ödül
Trade/Economic
pre-financing guarantee n. avans teminatı
uncollateralized letters of guarantee n. açık teminat mektupları
uncollateralized letter of guarantee n. açık teminat mektubu
simple guarantee n. adi garanti
ordinary guarantee n. adi kefalet
guarantee of purchase n. alım garantisi
fit for purpose guarantee n. amaca uygunluk garantisi
bill guarantee n. aval
bill of guarantee n. aval
credit by way of guarantee n. aval kredisi
advance payment letter of guarantee n. avans teminat mektubu
pre-financing guarantee n. avans teminat mektubu
advance payment guarantee n. avans teminat mektubu
European Agricultural Guidance and Guarantee Fund n. avrupa tarımsal yönlendirme ve garanti fonu
letter of guarantee n. banka teminat mektubu
bank letter of guarantee n. banka teminat mektubu
banker's indemnity or guarantee n. banka teminatı veya garantisi
bank guarantee n. banka garantisi
bank guarantee n. banka teminatı
cross guarantee n. çapraz teminat
multilateral investment guarantee agency n. Çok taraflı yatırım garanti kurumu
multilateral investment guarantee agency (miga) n. çok taraflı yatırım garanti ajansı
letters of guarantee for other guarantees n. diğer teminat karşılığı teminat mektupları
government guarantee n. devlet garantisi
exchange guarantee n. döviz kuru garantisi
the guarantee part of pension credit n. emeklilik kredisinin güvence bölümü
collateral guarantee n. ek teminat
insufficient guarantee n. eksik garanti
price-guarantee n. fiyat güvencesi
letter of guarantee n. garanti mektubu
guarantee fund n. garanti fonu
guarantee period n. garanti süresi
letters of guarantee n. garanti mektupları
local guarantee n. garanti local
guarantee obligations n. garanti yükümlülükleri
content of the guarantee n. garantinin içeriği
company limited by guarantee n. garanti ile sınırlı şirket
tender guarantee n. geçici teminat mektubu
contract of guarantee n. garanti sözleşmesi
guarantee commitment n. garanti taahhüdü
tender guarantee n. geçici teminat
right to guarantee n. garantörlük hakkı
guarantee fund n. garanti fonu
financial guarantee n. finansal teminat
repayment guarantee n. geri ödeme teminatı
tariff letter of guarantee n. gümrük teminat mektubu
tariff letters of guarantee n. gümrük teminat mektupları
guarantee credit n. güvence kredisi
treasury guarantee n. hazine garantisi
external guarantee n. harici garanti
company limited by guarantee n. hissedarlarının belirli bir miktara kadar şirketin tasfiye açığını garanti etmekle yükümlü olduğu şirket
service guarantee n. hizmet güvencesi
export credits guarantee department (ecgd) n. ihracat kredileri garanti dairesi
letters of guarantee of allowance deduction n. istihkak kesintileri teminat mektupları
import guarantee deposits n. ithalat teminatları
export guarantee and insurance corporation n. ihracat garantisi ve sigorta kurumu
export risk guarantee n. ihracat riski garantisi
bank letter of guarantee collectable upon first request n. ilk talepte ödeme garantisi içeren teminat mektubu
tender guarantee n. ihale teminatı
job guarantee n. iş garantisi
collateral guarantee n. ilave teminat
export credit guarantee n. ihracat kredisi teminatı
collateral guarantee n. ilave taahhüt
export credit guarantee n. ihracat kredisi garantisi
letter of guarantee of allowance deduction n. istihkak kesintileri teminat mektubu
bank letter of guarantee payable upon first request n. ilk talepte ödeme garantisi içeren teminat mektubu
tender guarantee n. ihale garantisi
issue, sell, pledge, dispose of, grant, transfer, lease, license, guarantee, encumber n. ihracı, satışı, rehine verilmesi, elden çıkarılması, devredilmesi, kiralanması, lisansının verilmesi, teminat gösterilmesi, ipotek edilmesi
counter guarantee n. karşı garanti
counter guarantee n. karşı teminat
a partial guarantee n. kısmi garanti
definite letter of guarantee unlimited in time n. kati ve süresiz banka teminat mektubu
bill of guarantee n. kefalet
performance guarantee n. kesin teminat mektubu
definite letter of guarantee unlimited in time n. kesin ve süresiz banka teminat mektubu
guarantee credit n. kefalet kredisi
performance guarantee n. kesin teminat
definite letter of guarantee unlimited in time n. kat’i ve süresiz banka teminat mektubu
letters of guarantee for bill guarantee n. kefalet karşılığı teminat mektupları
bill of guarantee n. kefil
rent guarantee n. kira garantisi
letter of guarantee for bill guarantee n. kefalet karşılığı teminat mektubu
personal guarantee n. kişisel teminat
guarantee deposit n. kefilin teminat olarak ödediği para
substantial guarantee n. kesin garanti
rate guarantee n. kur garantisi
counter guarantee n. kontrgaranti
exchange rate guarantee n. kur garantisi
counter guarantee n. kontr garanti
corporate guarantee n. kurumsal garanti
credit guarantee n. kredi garantisi
corporate guarantee n. kurumsal teminat
unconditional bank guarantee n. koşulsuz banka güvencesi
unconditional bank guarantee n. koşulsuz banka garantisi
credit guarantee fund n. kredi garanti fonu
unconditional bank guarantee n. koşulsuz banka teminatı
counter guarantee n. kontr-garanti
loan guarantee mechanism n. kredi garanti mekanizması
credit guarantee fund n. kredi garanti fonu
collateral guarantee n. munzam teminat
purchasing guarantee on security issuance n. menkul kıymet ihracında satın alma garantileri
letter of guarantee for cash n. nakit karşılığı teminat mektubu
guarantee of deposits n. mevduatların teminat altında olması
collateral guarantee n. munzam taahhüt
letters of guarantee for cash n. nakit karşılığı teminat mektupları
letter of guarantee for guarantee of cash loans n. nakdi kredilerin teminatı için verilen teminat mektubu
letters of guarantee for guarantee of cash loans n. nakdi kredilerin teminatı için verilen teminat mektupları
pecuniary guarantee n. nakdi teminat
company limited by guarantee n. ortaklarının sahip olduğu iştirak hisseleri oranında sorumlu şirket
payment guarantee n. ödeme garantisi
lifelong replacement guarantee n. ömür boyu yenileme garantili
lifelong replacement guarantee n. ömür boyu yenileme garantisi
advance payment guarantee n. peşin ödeme garantisi
prefinancing letters of guarantee n. prefinansman ile ilgili teminat mektupları
bill guarantee n. poliçenin temsil ettiği bir borca üçüncü bir kişinin poliçeye imza koyarak kefil olması
prefinancing letter of guarantee n. prefinansman ile ilgili teminat mektubu
money back guarantee n. parayı geri verme garantisi
money back guarantee n. satılan malın beğenilmediği takdirde geri iade edilebilmesi koşuluyla satılması
purchasing guarantee n. satın alma garantisi
annual wage guarantee n. senelik ücret garantisi
personal guarantee n. şahsi teminat
guarantee fund n. şirketler arası garanti fonu
guarantee hind n. teminat fonu
guarantee coverage n. teminat kapsamı
letters of guarantee according to guarantee n. teminatına göre teminat mektupları
letter of guarantee according to guarantee n. teminatına göre teminat mektubu
letter of bank guarantee n. teminat mektubu
letter of guarantee n. teminat mektubu
demand guarantee n. talep garantisi
tender guarantee n. teklif garantisi
guarantee instrument n. teminat aracı
full title guarantee n. tam tasarruf hakkı
guarantee fund n. teminat fonu
demand guarantee n. talep güvencesi
letter of guarantee n. teminat mektubu
guarantee hind n. teminat akçesi
guarantee credit n. teminat kredisi
guarantee fund n. teminat akçesi
scope of guarantee n. teminat kapsamı
tax guarantee n. vergi teminatı
investment risk guarantee n. yatırım riski garantisi
annual wage guarantee n. yıllık ücret garantisi
food turnover guarantee n. yiyecek ciro taahhüdü
insufficient guarantee n. yetersiz garanti
food turnover guarantee n. yiyecek ciro teminatı
letter of guarantee for other guarantees n. diğer teminatlar karşılığı teminat mektubu
guarantee cheque n. teminat çeki
guarantee check n. teminat çeki
to guarantee reciprocity v. mütekabiliyetini garanti etmek
put something under a guarantee v. teminat altına almak
secure something by an instrument of guarantee (registering charge etc) v. teminat altına almak
guarantee something v. teminat altına almak
not covered by the guarantee adj. garanti kapsamına girmeyen
without guarantee adj. garantisiz
not covered by the guarantee adj. garantiye girmeyen
Law
constitutional guarantee n. anayasa güvencesi
co-guarantee n. birlikte kefil
fidelity guarantee insurance n. emniyeti suistimal teminatı sigortası
fidelity guarantee insurance n. inancı kötüye kullanma sigortası
letter of guarantee n. kefaletname
secondary guarantee n. kefile kefil
stamp of guarantee n. kefalet mührü
furnishing of guarantee n. kefil gösterilmesi
secondary guarantee n. kefile kefalet
furnishing of guarantee n. kefil verilmesi
advance on guarantee n. kefalet karşılığı avans
guarantee stamp n. kefalet mührü
counter guarantee n. kontragaranti
co-guarantee n. müşterek kefil
counter-guarantee n. mukabil teminat
reciprocal guarantee n. mukabil garanti
co-guarantee n. müşterek garanti
reciprocal guarantee n. mukabil teminat
pecuniary guarantee n. nakdi teminat
counter-guarantee n. mukabil garanti
co-guarantee n. ortak garanti
reciprocal guarantee n. rücua kefil
counter-guarantee n. rücua kefil
letter of guarantee n. teminat mektubu
advance on guarantee n. teminat karşılığı avans
letter of guarantee n. teminat mektubu
post a guarantee v. teminat göstermek
Politics
european agricultural guidance and guarantee fund committee n. avrupa tarımsal yönlendirme ve garanti fonu komitesi
european agricultural guidance and guarantee fund n. avrupa tarımsal yönlendirme ve garanti fonu
unified guarantee system n. birleşik garanti sistemi
state guarantee n. devlet garantisi
state guarantee n. devlet güvencesi
energy sales and treasury guarantee agreements n. enerji satış ve hazine garantisi analaşmaları
energy sales and treasury guarantee agreements n. enerji satış ve hazine garantisi anlaşmaları
guarantee fund n. garanti fonu
guarantee price n. garanti fiyatı
release of guarantee n. teminatın iadesi
community guarantee n. topluluk garantisi
Institutes
european agricultural guidance and guarantee fund n. avrupa tarımsal yönlendirme ve garanti fonu
multilateral investment guarantee agency n. çok taraflı yatırım garanti ajansı
Insurance
general average guarantee n. genel avarya teminatı
mortgage guarantee n. ipotek garantisi
export credits guarantee department n. ihracat kredisi garanti servisi
general average guarantee n. müşterek avarya garantisi
products guarantee n. ürün garantisi
Technical
maintenance guarantee period n. bakım garanti süreci
scope of guarantee n. garanti kapsamı
guarantee fuel n. özellikleri garanti edilmiş yakıt
life time guarantee n. ömür boyu garanti
Agriculture
european agricultural guidance and guarantee fund n. avrupa tarımsal yönlendirme ve garanti fonu
participatory guarantee systems n. katılımcı onay sistemleri