1 |
guarded |
(söz) dikkatli |
adj. |
|
- We must guard against any muddling of concepts.
- Kavramların birbirine karıştırılmasına karşı dikkatli olmalıyız.
- Despite the simplifications, we must guard against the risks of spoiling them or reducing their effectiveness.
- Basitleştirmelere rağmen onları bozma veya etkinliklerini azaltma risklerine karşı dikkatli olmalıyız.
- I can only advise certain despots to be on their guard in future.
- Bazı despotlara gelecekte dikkatli olmalarını tavsiye edebilirim.
- We must guard against mistakes in spelling.
- Yazım hatalarına karşı dikkatli olmalıyız.
- You should be on your guard when doing business with strangers.
- Yabancılarla iş yaparken dikkatli olmalısın.
- Guard against the danger of fire.
- Yangın tehlikesine karşı dikkatli olun.
- Be on your guard against pickpockets, Ken.
- Yankesicilere karşı dikkatli ol, Ken.
- Be on your guard against pickpockets.
- Yankesicilere karşı dikkatli olun.
Show More (5)
|
2 |
guarded |
korunan |
adj. |
|
- This is one of Tatoeba's most closely guarded secrets.
- Bu Tatoeba'nın en sıkı korunan sırlarından biri.
- This is one of Boston's most closely guarded secrets.
- Bu Boston'ın en sıkı korunan sırlarından biri.
- It's a closely guarded secret.
- Bu çok sıkı korunan bir sır.
Show More (0)
|
3 |
guarded |
uyanık |
adj. |
|
- Drivers should always be on their guard against accidents.
- Sürücüler kazalara karşı her zaman uyanık olmalılar.
- Be on your guard against pickpockets, Ken.
- Yankesicilere karşı uyanık ol, Ken.
Show More (-1)
|
4 |
guarded |
ihtiyatlı |
adj. |
|
- The report is guarded on a number of issues so that we leave Turkey room for manoeuvre.
- Rapor, Türkiye'ye manevra alanı bırakmak için bazı konularda ihtiyatlı davranmaktadır.
Show More (-2)
|