habitable - English Turkish Sentences
English Turkish
habitable yaşanabilir adj.
  • European scientists have discovered a potentially habitable planet orbiting Proxima Centauri, the closest star to our solar system.
  • Avrupalı bilim adamları, güneş sistemimize en yakın yıldız olan Proxima Centauri'nin yörüngesinde potansiyel olarak yaşanabilir bir gezegen keşfettiler.
  • European scientists have discovered a potentially habitable planet orbiting Proxima Centauri, the closest star to our solar system.
  • Avrupalı bilim adamları, güneş sistemimize en yakın yıldız olan Proxima Centauri'nin çevresinde dolanan potansiyel olarak yaşanabilir bir gezegen keşfettiler.
  • All houses are supposed to be habitable.
  • Bütün evlerin yaşanabilir olması gerekir.
Show More (1)