haemorrhage - English Turkish Sentences
English Turkish
haemorrhage kanama n.
  • The patient was rushed to the hospital due to a severe haemorrhage.
  • Hasta şiddetli bir kanama nedeniyle acilen hastaneye kaldırıldı.
  • The din can cause permanent damage to the ear bones, and brain and lung haemorrhage.
  • Gürültü kulak kemiklerinde kalıcı hasara, beyin ve akciğer kanamasına neden olabilir.
  • The din can cause permanent damage to the ear bones, and brain and lung haemorrhage.
  • Dinleme, kulak kemiklerinde kalıcı hasara, beyin ve akciğer kanamasına neden olabilir.
Show More (0)
haemorrhage hızla kaybetmek v.
  • The workers haemorrhaged jobs during the recession.
  • İşçiler ekonomik durgunluk sırasında işlerini hızla kaybetmişlerdir.
Show More (-2)
haemorrhage hızla kan kaybetme v.
  • The accident victim continued to haemorrhage despite efforts to stop it.
  • Doktorların kanamayı durdurma çabalarına rağmen, kazazede hızla kan kaybetmeye devam etti.
Show More (-2)
haemorrhage kan kaybı n.
  • The company experienced a financial haemorrhage.
  • Şirket finansal açıdan kan kaybı yaşadı.
Show More (-2)