| 1 |
hand over |
teslim etmek |
v. |
|
- It also seems that the victims of kidnapping were handed over to Syria and then transferred to Syrian prisons.
- Ayrıca kaçırılan kurbanların Suriye'ye teslim edildiği ve daha sonra Suriye hapishanelerine nakledildiği görülüyor.
- I understand that it was handed over here just an hour ago.
- Anladığım kadarıyla bir saat önce burada teslim edildi.
- It also seems that the victims of kidnapping were handed over to Syria and then transferred to Syrian prisons.
- Ayrıca, kaçırılan kurbanların Suriye'ye teslim edildiği ve daha sonra Suriye hapishanelerine nakledildiği görülmektedir.
- I understand that it was handed over here just an hour ago.
- Anladığım kadarıyla bir saat önce buraya teslim edilmiş.
- If this were three hundred years ago, she would have been handed over to the Inquisition.
- Eğer bu üç yüz yıl önce olsaydı, Engizisyon'a teslim edilirdi.
- Three or four days ago, the Italian police handed over an Iraqi family to the liberal democrat government of Syria.
- Üç ya da dört gün önce İtalyan polisi Iraklı bir aileyi Suriye'nin liberal demokrat hükümetine teslim etti.
- I am very indignant about the fact that it is so difficult to get any documents handed over on this matter.
- Bu konuda herhangi bir belgenin teslim edilmesinin bu kadar zor olması beni çok öfkelendiriyor.
- He also wanted the Sultan to hand over the Land of Israel to him.
- Ayrıca padişahın İsrail topraklarını kendisine teslim etmesini istiyordu.
- Well, forget about them and hand over that monster.
- Neyse, bunları unutun ve o canavarı teslim edin.
- He also wanted the Sultan to hand over the Land of Israel to him.
- Ayrıca Sultan'dan İsrail topraklarını kendisine teslim etmesini istedi.
- Sami handed over all the tapes.
- Sami bütün kasetleri teslim etti.
- Hand over your firearms.
- Silahlarınızı teslim edin.
- Hand over your weapons.
- Silahlarınızı teslim edin.
- Sami handed over all the tapes.
- Sami tüm kasetleri teslim etti.
- In an insistent voice, he asked his brother to hand over the letter and he died.
- Israrcı bir sesle kardeşinden mektubu teslim etmesini istedi ve öldü.
- Tom promised that he would hand over the money soon.
- Tom parayı yakında teslim edeceğine söz verdi.
- Mary promised that she would hand over the money soon.
- Mary yakında parayı teslim edeceğine söz verdi.
- Tom agreed to hand over his gun to the police.
- Tom silahını polise teslim etmeyi kabul etti.
- He handed over the keys of the office to the police.
- Ofisin anahtarlarını polise teslim etti.
- He handed over the keys of the office to the police.
- O, ofisin anahtarlarını polise teslim etti.
- The man was handed over to the police.
- Adam polise teslim edildi.
- Mary promised that she would hand over the money soon.
- Mary parayı yakında teslim edeceğine söz verdi.
- Tom promised that he would hand over the money soon.
- Tom yakında parayı teslim edeceğine söz verdi.
- The thief was handed over to the police.
- Hırsız polise teslim edildi.
Show More (21)
|
| 2 |
hand over |
devretmek |
v. |
|
- In this area we are not saying that we want to hand over total control to Europe but we need binding legislation.
- Bu alanda kontrolü tamamen Avrupa'ya devretmek istediğimizi söylemiyoruz ancak bağlayıcı bir mevzuata ihtiyacımız var.
- Thirdly, after the election in the form of a clear unwillingness to hand over power to those elected.
- Üçüncüsü, seçimden sonra iktidarı seçilenlere devretme konusunda açık bir isteksizlik şeklinde ortaya çıkacaktır.
- Thirdly, after the election in the form of a clear unwillingness to hand over power to those elected.
- Üçüncüsü, seçimlerden sonra iktidarı seçilenlere devretme konusunda açık bir isteksizlik gösterilmesi.
- I would very much like to conclude by handing over to my colleague Magdalena Hoff.
- Sözlerimi meslektaşım Magdalena Hoff'a devrederek bitirmek istiyorum.
- When Mr Jones gets old, he will hand over his business to his son.
- Bay Jones yaşlandığı zaman, işini oğluna devredecek.
- He handed over all his property to his son.
- Tüm mal varlığını oğluna devretti.
Show More (3)
|
| 3 |
hand over |
vermek |
v. |
|
- He also wanted the Sultan to hand over the Land of Israel to him.
- Sultan'ın Yisrael toprağını ona vermesini de istemiştir.
- Tom reluctantly handed over the diamonds.
- Tom isteksizce elmasları verdi.
- Tom reluctantly handed over the diamonds.
- Tom elmasları isteksizce verdi.
Show More (0)
|
| 4 |
hand over |
bağışlamak |
v. |
|
- He handed over all his property to his son.
- Tüm mülkiyetini oğluna bağışladı.
Show More (-2)
|
