hard disk - English Turkish Sentences
English Turkish
hard disk sabit disk n.
  • Under this condition, almost all hard disks cannot afford it.
  • Bu koşul altında, neredeyse hiçbir sabit disk bunu kaldıramaz.
  • Run the entire program from a flash drive, external hard disk, or via DAV; no installation is required.
  • Tüm programı bir flash sürücüden, harici sabit diskten veya DAV üzerinden çalıştırın; kurulum gerekmez.
  • Check the amount of free space in your hard disk.
  • Sabit diskte bulunan boş alan miktarını kontrol edin.
Show More (15)
hard disk disk n.
  • Tom is using an external hard disk.
  • Tom harici bir hard disk kullanıyor.
  • The hard disk was completely destroyed.
  • Hard disk tamamen mahvoldu.
  • Tom accidentally deleted all the files on one of his external hard disks.
  • Tom yanlışlıkla harici hard disklerden birindeki tüm dosyaları sildi.
Show More (0)