English | Turkish | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | have something going v. | birinin yararına ilerleyen bir şey olmak |
Colloquial | have something going v. | yolunu bulmak |
Colloquial | have something going v. | kendi yararına ilerleyen/faydalanabildiği bir düzeneği olmak |
Colloquial | have something going v. | kendine göre düzenlenmiş/tasarlanmış bir düzeni olmak |
English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | have (something) going for (one) v. | (bir şey birinin) istediği gibi gitmek |
Phrasals | have (something) going for (one) v. | (birinin) lehine/avantajına (bir şey) olmak |
Phrasals | have (something) going for (one) v. | (birinin) iyiliğine (bir şey) olmak |
Colloquial | ||
Colloquial | have something going with someone v. | aralarında bir şey olmak |
Colloquial | have something going with someone v. | arasında bir şey olmak |