1 |
hawk |
şahin |
n. |
|
- Hawks have four types of color receptors in the eye.
- Şahinlerin gözlerinde dört tür renk reseptörü vardır.
- Hawk dives but fails to find any earth the first day.
- Şahin dalar ancak ilk gün herhangi bir yeryüzü bulamaz.
- Hawk dives but fails to find any earth the first day.
- Şahin dalar ama ilk gün yeryüzünü bulamaz.
- The hawk caught a rat.
- Şahin bir fare yakalamış.
- The bird was half the size of a hawk.
- Kuş bir şahinin yarı büyüklüğündeydi.
- The bird was half the size of a hawk.
- Kuş bir şahinin yarısı büyüklüğündeydi.
- The hawk caught a rat.
- Şahin bir sıçan yakaladı.
- The hawk caught a mouse.
- Şahin bir fare yakaladı.
- The hawk is a bird of prey.
- Şahin bir yırtıcı kuştur.
- He's both a hawkish dove and a dovish hawk.
- Hem şahinimsi bir güvercin hem de güvercinimsi bir şahin.
Show More (7)
|
2 |
hawk |
savaş yanlısı siyasetçi |
n. |
|
- The President doesn't care about that hawk's ideas.
- Başkan o savaş yanlısı siyasetçinin fikirlerine aldırmadı.
Show More (-2)
|
3 |
hawk |
kan kusmak |
v. |
|
- The wounded soldier was hawking blood.
- Yaralı asker kan kusuyordu.
Show More (-2)
|
4 |
hawk |
müşteri peşinde olmak |
v. |
|
- The salesman hawked customers all day long.
- Satıcı bütün gün müşteri peşindeydi.
Show More (-2)
|
5 |
hawk |
doğan |
n. |
|
- The hawk is a bird of prey.
- Doğan avcı bir kuştur.
Show More (-2)
|
6 |
hawk |
atmaca |
n. |
|
- Eagles, falcons and hawks are birds of prey.
- Kartallar, şahinler ve atmacalar yırtıcı kuşlardır.
Show More (-2)
|