hawk - English Turkish Sentences
English Turkish
hawk şahin n.
  • Hawks have four types of color receptors in the eye.
  • Şahinlerin gözlerinde dört tür renk reseptörü vardır.
  • Hawk dives but fails to find any earth the first day.
  • Şahin dalar ancak ilk gün herhangi bir yeryüzü bulamaz.
  • Hawk dives but fails to find any earth the first day.
  • Şahin dalar ama ilk gün yeryüzünü bulamaz.
Show More (7)
hawk savaş yanlısı siyasetçi n.
  • The President doesn't care about that hawk's ideas.
  • Başkan o savaş yanlısı siyasetçinin fikirlerine aldırmadı.
Show More (-2)
hawk kan kusmak v.
  • The wounded soldier was hawking blood.
  • Yaralı asker kan kusuyordu.
Show More (-2)
hawk müşteri peşinde olmak v.
  • The salesman hawked customers all day long.
  • Satıcı bütün gün müşteri peşindeydi.
Show More (-2)
hawk doğan n.
  • The hawk is a bird of prey.
  • Doğan avcı bir kuştur.
Show More (-2)
hawk atmaca n.
  • Eagles, falcons and hawks are birds of prey.
  • Kartallar, şahinler ve atmacalar yırtıcı kuşlardır.
Show More (-2)