Tureng - head for - English Turkish Sentences

History

	English	Turkish
1	head for	gitmek	v.
	They worry me because we are heading for an economy which is no longer as strong. Beni endişelendiriyorlar çünkü artık eskisi kadar güçlü olmayan bir ekonomiye doğru gidiyoruz. We are heading for the unification of Europe. Avrupa'nın birleşmesine doğru gidiyoruz. That way we are heading for a catastrophe. Bu şekilde bir felakete doğru gidiyoruz. We are clearly headed for the black market. Belli ki karaborsaya doğru gidiyoruz. We're heading for disaster. Felakete doğru gidiyoruz. Tom can't stand the hot and muggy summers here, so he heads for the mountains. Tom buradaki sıcak ve bunaltıcı yazlara dayanamıyor, bu yüzden dağlara gidiyor. Tom grabbed a towel and headed for the pool. Tom bir havlu kaptı ve havuza doğru gitti. Mary grabbed her purse and headed for the door. Mary cüzdanını aldı ve kapıya gitti. He doesn't seem to be heading for the town. O kasabaya gidiyor gibi görünmüyor. Tom headed for the elevator. Tom asansöre doğru gitti. The typhoon is gaining strength as it heads for Kyushu. Tayfun Kyushu'ya doğru giderken güç kazanıyor. Tom grabbed his lunch pail and headed for school. Tom öğle yemeği sefer tasını aldı ve okula gitti. They are leaving Cairo today heading for Tel Aviv. Bugün Kahire'den ayrılıp Tel Aviv'e gidiyorlar. Sami and Layla headed for a romantic weekend in Cairo. Sami ve Layla romantik bir hafta sonu için Kahire'ye gittiler. Tom can't stand the hot and muggy summers here, so he heads for the mountains. Tom buradaki sıcak ve bunaltıcı yazlara dayanamıyor bu yüzden dağlara gidiyor. Tom is headed for Boston. Tom Boston'a gidiyor. Tom grabbed his guitar and headed for the door. Tom gitarını aldı ve kapıya doğru gitti. We're heading for disaster. Biz felakete doğru gidiyoruz. He headed for the door at full speed. O, son hızla kapıya doğru gitti. I'm headed for my sister's wedding. Kız kardeşimin düğününe gidiyorum. We headed for the mountain cottage. Dağ evine doğru gittik. I'm headed for Boston. Boston'a gidiyorum. Where are you headed for? Sen nereye gidiyorsun? He doesn't seem to be heading for the town. Kasabaya doğru gidiyor gibi görünmüyor. The last time I saw Tom, he was headed for the beach. Tom'u son gördüğümde sahile doğru gidiyordu. She grabbed her towel and headed for the beach. O havlusunu kaptı ve plaja gitti. Let's head for that tall tree. Şu uzun ağaca doğru gidelim. Where are you headed for? Nereye doğru gidiyorsunuz? Tom picked up his guitar and headed for the stage. Tom gitarını aldı ve sahneye doğru gitti. Let's head for that tall tree. Hadi şu uzun ağaca doğru gidelim. Tom is headed for Boston, isn't he? Tom Boston'a gidiyor, değil mi? Tom and Mary got up from their seats and headed for the door. Tom ve Mary koltuklarından kalktılar ve kapıya doğru gittiler. Show More (29)
2	head for	yönelmek	v.
	Mary grabbed her purse and headed for the door. Mary çantasını aldı ve kapıya yöneldi. Tom picked up his bag and headed for the door. Tom çantasını aldı ve kapıya doğru yöneldi. He headed for the door at full speed. Son sürat kapıya yöneldi. Tom grabbed a towel and headed for the pool. Tom bir havlu aldı ve havuza yöneldi. Tom turned and headed for the door. Tom döndü ve kapıya yöneldi. Tom and Mary got up from their seats and headed for the door. Tom ve Mary oturdukları yerden kalkıp kapıya doğru yöneldiler. Tom grabbed his briefcase and headed for the door. Tom çantasını tuttu ve kapıya doğru yöneldi. Tom stood up and headed for the door. Tom ayağa kalktı ve kapıya yöneldi. Tom nodded and headed for the door. Tom başını salladı ve kapıya yöneldi. Tom headed for the elevator. Tom asansöre yöneldi. Tom headed for the door. Tom kapıya yöneldi. Tom immediately headed for the door. Tom hemen kapıya yöneldi. Tom grabbed his guitar and headed for the door. Tom gitarını kaptı ve kapıya yöneldi. Everybody in the building headed for the exits at the same time. Binadaki herkes aynı anda çıkışlara yöneldi. Tom headed for the exit. Tom çıkışa yöneldi. Tom grabbed his coat and headed for the door. Tom ceketini aldı ve kapıya yöneldi. Tom grabbed his briefcase and headed for the door. Tom evrak çantasını aldı ve kapıya yöneldi. Tom put on his fishing vest and hat and headed for the door. Tom balıkçı yeleğini ve şapkasını giydi ve kapıya yöneldi. Tom quickly headed for the door. Tom hızla kapıya yöneldi. As soon as the bell rang, Tom headed for the door. Zil çalar çalmaz, Tom kapıya yöneldi. As soon as the bell rang, Tom headed for the door. Zil çalar çalmaz Tom kapıya yöneldi. Tom gathered his belongings and headed for the door. Tom eşyalarını topladı ve kapıya yöneldi. Show More (19)