heartwarming - English Turkish Sentences
English Turkish
heartwarming iç açıcı adj.
  • I think the film is a very heartwarming one.
  • Bence film çok iç açıcı.
  • That was a heartwarming story.
  • İç açıcı bir hikayeydi.
  • This is a heartwarming movie.
  • Bu iç açıcı bir film.
Show More (4)
heartwarming yürekleri ısıtan adj.
  • The heartwarming act of kindness brought tears to her eyes.
  • Bu yürekleri ısıtan ince davranış onun gözlerini yaşarttı.
Show More (-2)