high income - English Turkish Sentences
English Turkish
high income yüksek gelir n.
  • Someone said earlier that shrimps are netting a much higher income than cod.
  • Birisi daha önce karideslerin morinadan çok daha yüksek gelir getirdiğini söylemişti.
  • His high income afforded him a life of prosperity.
  • Yüksek geliri ona refah içinde bir yaşam sağlıyordu.
  • The government decided to impose a special tax on very high incomes.
  • Hükümet, çok yüksek gelirlere özel bir vergi uygulamaya karar verdi.
Show More (1)