|
- We are all aware and appreciative of the high quality and lofty ambitions of those responses.
- Hepimiz bu yanıtların yüksek kalitesinin ve yüce hedeflerinin farkındayız ve bunları takdir ediyoruz.
- Secondly, this produce is high quality and is good for the consumers of the European Union.
- İkinci olarak, bu ürün yüksek kalitelidir ve Avrupa Birliği tüketicileri için iyidir.
- Mr Lamy, you think that more competition will provide the poor with high quality drinking water.
- Sayın Lamy, siz daha fazla rekabetin yoksullara yüksek kalitede içme suyu sağlayacağını düşünüyorsunuz.
- Proposals on tariffs, which were furthermore of a high quality, were exchanged.
- Tarifeler konusunda, ayrıca yüksek kalitede olan teklifler karşılıklı olarak paylaşıldı.
- It has meat, honey, milk and wine - all of it of the highest quality and available in abundance.
- Et, bal, süt ve şarap bulunmaktadır; hepsi en yüksek kalitede ve bol miktarda mevcuttur.
- Proposals on tariffs, which were furthermore of a high quality, were exchanged.
- Tarifeler konusunda da ayrıca yüksek kalitede teklifler teati edildi.
- That is why the agricultural sector has a particularly great interest in achieving high quality in the upstream market.
- Bu nedenle tarım sektörü, yukarı akış pazarında yüksek kaliteye ulaşma konusunda özellikle büyük bir ilgiye sahiptir.
- Public service broadcasters make programmes of high quality in indigenous languages reflecting indigenous cultures.
- Kamu hizmeti yayıncıları, yerli kültürleri yansıtan yerli dillerde yüksek kalitede programlar yapar.
- Consumers demand high quality, and that is what they will buy.
- Tüketiciler yüksek kalite talep ediyor ve satın alacakları şey de bu.
- Here at Siemens, we insist on the very highest quality.
- Siemens'te en yüksek kalite konusunda ısrarcıyız.
- Their goods are of the highest quality.
- Onların malları en yüksek kalitedir.
- Here at Siemens, we insist on the very highest quality.
- Burada Siemens'te, biz en yüksek kalitede ısrar ediyoruz.
- If you want high quality you have to pay for it.
- Yüksek kalite istiyorsanız bunun için ödeme yapmak zorundasınız.
- Their goods are of the highest quality.
- Malları en yüksek kalitede.
- If you want high quality you have to pay for it.
- Yüksek kalite istiyorsan parasını ödemelisin.
Show More (12)
|